Tıp dünyasında orta yaştan sonra anne olmanın riskleri tartışılırken, başta Hollywood ünlüleri olmak üzere magazin basınına yansıyan televizyon yıldızları, artık 35'inden sonra anne olmayı tercih ediyorlar.
Eskiden kadınlar belli bir yaştan sonra doğurganlığın azalacağını ve kuşak farkının ortaya çıkacağını düşünür, bu yüzden de erken yaşta evlenip, çocuk yaparlardı. 'Çocuğumla aramda fazla yaş farkı olmasın' görüşü herkes tarafından benimsenmişti. Ancak son yıllarda bu görüşte büyük bir değişiklik oldu ve artık kadınlar 30'dan sonra, hatta 40'lı yaşlarda hamile kalmaya başladı. Ve bu görüş zamanla herkes tarafından kabul edildi.
YAŞ FARKI KALKTI
Teknolojinin ilerlemesi, daha önceleri büyük bir sorun olan kuşak farkının azalmasını sağlıyor. Bu sayede geç anne-baba olmuş yeni nesil aileler, çocuklarının dünyalarından çok da uzak kalmıyorlar; onlarla rahatlıkla iletişim kurabiliyorlar. Tıbbın ilerlemesi de birçok sağlık sorununun çözülmesine ve yaşam süresinin uzamasına yardımcı olduğu için, önceki zamanlarda yaşlılık sınıfına girebilecek olan 40'lı yaşlar, şimdilerde yeni yeni orta yaş olarak algılanıyor, hatta kadının en olgun ve en güzel dönemi olarak düşünülüyor.
Tüm bunlara yeni nesil kadın profilinin iş hayatının her alanında bulunması, kariyerlerine çok önem vermesi, kendi ayakları üzerinde durmak istemesi de eklenince, çocuk doğurmanın 40 yaşlara kadar gelmesi kaçınılmaz bir sonuç oluyor. Bu görüşü benimseyenler, böylece hem hayatlarını ertelemek zorunda kalmıyor, hem de çocuk sahibi oluyorlar. 'Çocuk da yaparım kariyer de' mottosu gerçekleşmiş oluyor.
Geç yaşta anne olmayı tercih edenler arasında, her kadının gıptayla baktığı 40'lı yaşlarında anne olan Madonna başta geliyor. 50'sine ulaşan Madonna, 'çocuğumla çok yaş farkım olursa...' diye endişe eden anne profilini, sahip olduğu enerjiyle yerle bir ediyor. Susan Sarandon, Nicole Kidman ve Julianne Moore gibi isimler de bu akıma kapıla diğer ünlüler arasında...
ÇALIŞAN ANNEYE 3 İPUCU
1. Anne mutlu değilse, kimse mutlu değildir. Eğer anne çok stresli ya da sinirli ise, evdeki herkesin bundan etkilenmesi çok olası. Hatta bebeğiniz bile, siz üzgünseniz üzülebilir. Biraz daha büyük çocuklar, annenin gerginliğine karşılık olarak daha yaramazlaşabilir. Bu yüzden kendinizi rahatlatmak zorundasınız. İşinizin hafif olduğu bir gün patronunuzdan izin alın ve işten birkaç saat erken çıkın. Kendinize vakit ayırın, size zevk veren ama uzun zamandır yapamadığınız şeyleri yapmaya çalışın.
2 . Çalışan bir annenin hiç kuşkusuz iki tane düşmanı vardır; stres ve uykusuzluk. Geceleri geç saatlerde uyumak, bebek ağlamaları nedeniyle bölük pörçük bir uyku, sabah erkenden uyanıp işe koşuşturmak... Son yapılan bir araştırmaya göre, tüm bunlar hamilelikte alınan kilonun verilmesini zorlaştırıyor. Bu yüzden geceleri çamaşır yıkamak yerine bu işi hafta sonlarına sarkıtın ve gece ağlayan bebeğinizi sakinleştirmek için eşinizle ortak bir program uygulayın. Emin olun işe yarayacak.
3. Süper kadın olmanıza gerek yok! Birçok anne bu tuzağa düşer. Her şeye yetişmek ve harika kadın olmak zorunda değilsiniz. Etrafınızdaki insanlardan yardım almaya çekinmeyin ve her işi kendiniz halletmeye çalışmayın. Evde, eşinizden, annenizden ya da yardımcınızdan yardım alırken; iş yerinizde de aynı yardımı sağlayabilirsiniz. Ya da işinizi öğrenmek isteyen stajyerler ne güne duruyor!
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.