Hareketsiz ve düzensiz yaşam hemen herkesin yaşamının bir döneminde bel, boyun ağrıları, eklem kireçlenmeleri ve daha pek çok kas, eklem rahatsızlıklarına neden oluyor.
Yapısı bozularak dejenere olan bağların, eklemlerin, tendonların ve yumuşak dokunun kendisini yenilemesi için uygulanan proloterapi tedavisi ile gücünü kaybeden dokular eski sağlığına kavuşuyor, bu sayede hastaların yaşam konforunu artıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Doç. Dr. Demet Tekdöş Demircioğlu, proloterapi hakkında bilgi verdi.
Yıpranmış eklemler, hücre ve dokular yenileniyor
Proloterapi, zayıflamış, aşınmış, yıpranmış, hasarlanmış, gevşemiş ve gücünü kaybetmiş tendon, ligament ve eklemlere hücre ve doku yenileyici ve tahriş edici olan çözeltilerin enjeksiyonu ile bu dokularda yenilenme, çoğalma oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve eski gücüne kavuşmasını hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Enjekte edilen solüsyonlar eklemde, tendonların kaslarla birleşme yerlerinde, tendonların ve ligamentlerin kemiklere yapışma yerlerinde enflamasyon oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve güçlenmesini sağlamaktadır. Bu süreç vücudun iyileştirici mekanizmalarını harekete geçirerek tendon, ligament ve kıkırdaklarda yenilenme meydana getirmektedir. Ayrıca eklem, tendon, ligament ve kaslarda gelişen ağrılı durumlar tedavisinde de kullanılmaktadır.
Seans hastaya göre belirlenir
Hastanın yaşı, kilosu ve hastalığın süresi, hasarın büyüklüğü ve derecesi, diyabet, hipotiroidi, metabolik sendrom, obezite, sigara ve alkol kullanımı gibi ilave problemlerin olması iyileşme süresinin uzamasına neden olmaktadır. Çoğu hasta için 4-6 seans yeterliyken bazı hastalar 1-2 seansta anlamlı düzelmeler göstermektedir. Bazı hastalarda ise olumlu sonuç almak için 8-10 seanslık uygulamalar gerekebilir. Seans süreleri ise enjeksiyon bölgesinin büyüklüğüyle belirlenmektedir.
Hastanın kendi kanından da yapılabilir
Hastadan alınan kanın işleme sokulması sonucu ile elde edilen PRP (kök hücre) veya CGF (konsantre büyüme faktörü) solusyonu kullanarak da proloterapi yapılabilmektedir. Proloterapi ile diz eklemine, eklemlere PRP uygulaması tek noktada yapılır enjeksiyona göre PRP'yi bütün diz eklemine yayarak etkisini artırmak mümkündür. Proloterapi sonrasında hastaya özel egzersiz programı uygulanmaktadır. D vitamini yetersizliği varsa, proloterapinin etkinliğini artırmak için mutlaka takviye yapılmalıdır. Hastalara uygulanan ilk seanstan 3 hafta sonra klinik düzelmeler görülmeye başlamaktadır. Bazen birkaç seans uygulama sonrası da iyileşme görülebilmektedir.
Proloterapinin uygulanabileceği pek çok hastalık vardır. Bu hastalıklar şöyle sıralanabilmektedir:
1. Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı
2. Kas ve tendonların işlev yapamadığı hastalıklar
3. Tendon ve bağlarda görülen uzun süreli ağrılar
4. Yumuşak doku ödemi (bursit) ve kireçlenmeler
5. Boyun kaynaklı baş ağrıları
6. Bel ağrıları, fıtık ve kireçlenme
7. Boyun ağrıları, sırt ağrıları fıtık ve kireçlenme
8. Omurgada, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve bağlarda ağrıları
9. Topuk dikeni ve taban kasında gerilmede
10. Ayak bileği, el bileği burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar
11. Kuyruk sokumu ağrısı
12. Osteitis pubis
13. Menüsküs yıpranmaları
14. Diz ağrıları
15. Tenisçi ve golfçü dirseği
16. Bel kayması
17. Karpal tünel sendromu.
18. Kemik dokusunun yetersiz kanlanması nedeniyle hasar görmesinde
19. Donuk omuz.
20. Omuz sıkışma sendromunda
Yapısı bozularak dejenere olan bağların, eklemlerin, tendonların ve yumuşak dokunun kendisini yenilemesi için uygulanan proloterapi tedavisi ile gücünü kaybeden dokular eski sağlığına kavuşuyor, bu sayede hastaların yaşam konforunu artıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Doç. Dr. Demet Tekdöş Demircioğlu, proloterapi hakkında bilgi verdi.
Yıpranmış eklemler, hücre ve dokular yenileniyor
Proloterapi, zayıflamış, aşınmış, yıpranmış, hasarlanmış, gevşemiş ve gücünü kaybetmiş tendon, ligament ve eklemlere hücre ve doku yenileyici ve tahriş edici olan çözeltilerin enjeksiyonu ile bu dokularda yenilenme, çoğalma oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve eski gücüne kavuşmasını hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Enjekte edilen solüsyonlar eklemde, tendonların kaslarla birleşme yerlerinde, tendonların ve ligamentlerin kemiklere yapışma yerlerinde enflamasyon oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve güçlenmesini sağlamaktadır. Bu süreç vücudun iyileştirici mekanizmalarını harekete geçirerek tendon, ligament ve kıkırdaklarda yenilenme meydana getirmektedir. Ayrıca eklem, tendon, ligament ve kaslarda gelişen ağrılı durumlar tedavisinde de kullanılmaktadır.
Seans hastaya göre belirlenir
Hastanın yaşı, kilosu ve hastalığın süresi, hasarın büyüklüğü ve derecesi, diyabet, hipotiroidi, metabolik sendrom, obezite, sigara ve alkol kullanımı gibi ilave problemlerin olması iyileşme süresinin uzamasına neden olmaktadır. Çoğu hasta için 4-6 seans yeterliyken bazı hastalar 1-2 seansta anlamlı düzelmeler göstermektedir. Bazı hastalarda ise olumlu sonuç almak için 8-10 seanslık uygulamalar gerekebilir. Seans süreleri ise enjeksiyon bölgesinin büyüklüğüyle belirlenmektedir.
Hastanın kendi kanından da yapılabilir
Hastadan alınan kanın işleme sokulması sonucu ile elde edilen PRP (kök hücre) veya CGF (konsantre büyüme faktörü) solusyonu kullanarak da proloterapi yapılabilmektedir. Proloterapi ile diz eklemine, eklemlere PRP uygulaması tek noktada yapılır enjeksiyona göre PRP'yi bütün diz eklemine yayarak etkisini artırmak mümkündür. Proloterapi sonrasında hastaya özel egzersiz programı uygulanmaktadır. D vitamini yetersizliği varsa, proloterapinin etkinliğini artırmak için mutlaka takviye yapılmalıdır. Hastalara uygulanan ilk seanstan 3 hafta sonra klinik düzelmeler görülmeye başlamaktadır. Bazen birkaç seans uygulama sonrası da iyileşme görülebilmektedir.
Proloterapi pek çok hastalıkta uygulanıyor
Proloterapinin uygulanabileceği pek çok hastalık vardır. Bu hastalıklar şöyle sıralanabilmektedir:
1. Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı
2. Kas ve tendonların işlev yapamadığı hastalıklar
3. Tendon ve bağlarda görülen uzun süreli ağrılar
4. Yumuşak doku ödemi (bursit) ve kireçlenmeler
5. Boyun kaynaklı baş ağrıları
6. Bel ağrıları, fıtık ve kireçlenme
7. Boyun ağrıları, sırt ağrıları fıtık ve kireçlenme
8. Omurgada, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve bağlarda ağrıları
9. Topuk dikeni ve taban kasında gerilmede
10. Ayak bileği, el bileği burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar
11. Kuyruk sokumu ağrısı
12. Osteitis pubis
13. Menüsküs yıpranmaları
14. Diz ağrıları
15. Tenisçi ve golfçü dirseği
16. Bel kayması
17. Karpal tünel sendromu.
18. Kemik dokusunun yetersiz kanlanması nedeniyle hasar görmesinde
19. Donuk omuz.
20. Omuz sıkışma sendromunda
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.