Uykuda solunum durması olarak tanımlanan uyku apnesi, hastaların yorgun uyanmasına ve gün içinde yanlış zamanlarda uyuyakalmasına yol açabilmesi nedeniyle iş ve sosyal yaşamı da olumsuz etkileyebiliyor.
Zamanında tedavi edilmeyen uyku apnesi ilerleyen dönemlerde başta hipertansiyon, ritim bozukluğu, kalp krizi olmak üzere; diyabet, obezite ve hormon bozukluğu gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, uyku apnesi ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Çocuktur horlar demeyin
Uyku sırasında ağız, boğaz ve burun arkasındaki hava yolunda oluşan darlık varlığında horlama görülebilmektedir. Özellikle çocukluk çağında tedavi edilmeyen horlamalar ileri yaşta apne gelişmesine neden olabilmektedir. Ebeveynlerin, çocukların gece uykularını yakın takibe almaları, uykuda ağzının açık olup olmadığı, horlama veya hırıltılı nefes almalar belli zaman aralıklarıyla kontrol edilmelidir.
Gece rahat uyuyamayıp gündüz uyukluyorsanız…
Uyku apnesi yani uykuda nefes durması yaşam kalitesini bozmaktadır. Gece boyu uykusunu alamayan hastalar gündüz bazen uygun olmayan yerlerde ve zamanlarda uyuyakalarak iş ve özel hayatlarında ciddi problemler yaşayabilmektedir. Uykusuzluğun yanı sıra;
İlerleyici kilo alımı veya kilo verememek gibi çok farklı belirtiler de ortaya çıkabilmektedir.
Tedavide geç kalmayın
Farklı nedenlerden kaynaklanabilen uyku apnesinin tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önemlidir. Kulak burun boğaz hastalıkları, göğüs hastalıkları ve nöroloji uzmanları tarafından yapılan muayene ile birlikte bazı tetkiklerin değerlendirmeleri sonrası uyku apnesinin teşhisi konulabilmektedir. Horlama ve uyku apnesinin vücutta neden olduğu değişiklik ve bozuklukları tespit etmek için polisomnografi yani uyku testi yapılmaktadır.
Uyku testinde, hasta uyku laboratuvarında bir gece yatırılarak bazı parametreler gelişmiş teknolojik izleme cihazları ile kayıt ve analiz edilir. Tedavi edilmeyen uyku apnesi ilerleyen dönemde kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere; felç, hormon dengesi bozuklukları, obezite, diyabet, erkeklerde impotans yani iktidarsızlık hatta ani ölümlere neden olabilmektedir.
Apne nedenine göre tedavi değişebiliyor
Uyku apnesinin nedeni ve derecesi tedaviye yön vermektedir. Horlama ve hafif uyku apneli hastalarda kilo verme etkili koruyucu tedavilerin başında gelmektedir. Bu hastalarda ağız içi apareyler de kullanılabilmektedir. Alkol tüketimi ve uyku ilaçları hastalığın artmasına neden olabileceği için uzak durulmalıdır. Orta ve ağır uyku apneli ameliyat olamayan hastalar ile akciğer hastalıkları ve nörolojik apneleri olan hastalar CPAP, Bİ-PAP gibi uykuda solunum cihazlarını kullanmaları gerekmektedir.
Robotik cerrahi ile tedavi edilebiliyor
Tıkayıcı uyku apnesinde her hastada patoloji farklı olduğu için cerrahi başarı; doğru hastaya, doğru tıkanma bölgelerine, doğru ameliyatı yapmakla sağlanabilmektedir. Horlama hastalarında üst solunum yoluna değişik cerrahi yöntemler uygulanabilir. Hafif, orta ve ileri tıkayıcı uyku apneli hastalar genel anestezi ile ameliyat olmalarında sakınca yoksa cerrahi tedavi için uygun adaylardır. Orta ve ileri tıkayıcı uyku apneli hastaların yarısından fazlası CPAP kullanamamaktadır. Tıkayıcı uyku apneli bu hastalarda son yıllarda çok seviyeli robotik uyku apnesi cerrahisi ile başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Robotik cerrahinin avantajları;
Zamanında tedavi edilmeyen uyku apnesi ilerleyen dönemlerde başta hipertansiyon, ritim bozukluğu, kalp krizi olmak üzere; diyabet, obezite ve hormon bozukluğu gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, uyku apnesi ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Çocuktur horlar demeyin
Uyku sırasında ağız, boğaz ve burun arkasındaki hava yolunda oluşan darlık varlığında horlama görülebilmektedir. Özellikle çocukluk çağında tedavi edilmeyen horlamalar ileri yaşta apne gelişmesine neden olabilmektedir. Ebeveynlerin, çocukların gece uykularını yakın takibe almaları, uykuda ağzının açık olup olmadığı, horlama veya hırıltılı nefes almalar belli zaman aralıklarıyla kontrol edilmelidir.
Gece rahat uyuyamayıp gündüz uyukluyorsanız…
Uyku apnesi yani uykuda nefes durması yaşam kalitesini bozmaktadır. Gece boyu uykusunu alamayan hastalar gündüz bazen uygun olmayan yerlerde ve zamanlarda uyuyakalarak iş ve özel hayatlarında ciddi problemler yaşayabilmektedir. Uykusuzluğun yanı sıra;
- Horlama
- Ağız-boğaz kuruluğu
- Gece idrara çıkma ve gece terlemeleri
- Uykuda aşırı hareketlilik ve huzursuzluk
- Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede bozukluk
- Gündüz uykululuk hali ve gündüz uyuklama
- Sabah yorgun, dinlenmemiş uyanma ve baş ağrısı
- Konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, hafıza kusurları, dikkat azlığı
- Sinirlilik, depresyon gibi psikiyatrik bozukluklar
- Cinsel fonksiyon bozuklukları
İlerleyici kilo alımı veya kilo verememek gibi çok farklı belirtiler de ortaya çıkabilmektedir.
Tedavide geç kalmayın
Farklı nedenlerden kaynaklanabilen uyku apnesinin tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önemlidir. Kulak burun boğaz hastalıkları, göğüs hastalıkları ve nöroloji uzmanları tarafından yapılan muayene ile birlikte bazı tetkiklerin değerlendirmeleri sonrası uyku apnesinin teşhisi konulabilmektedir. Horlama ve uyku apnesinin vücutta neden olduğu değişiklik ve bozuklukları tespit etmek için polisomnografi yani uyku testi yapılmaktadır.
Uyku testinde, hasta uyku laboratuvarında bir gece yatırılarak bazı parametreler gelişmiş teknolojik izleme cihazları ile kayıt ve analiz edilir. Tedavi edilmeyen uyku apnesi ilerleyen dönemde kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere; felç, hormon dengesi bozuklukları, obezite, diyabet, erkeklerde impotans yani iktidarsızlık hatta ani ölümlere neden olabilmektedir.
Apne nedenine göre tedavi değişebiliyor
Uyku apnesinin nedeni ve derecesi tedaviye yön vermektedir. Horlama ve hafif uyku apneli hastalarda kilo verme etkili koruyucu tedavilerin başında gelmektedir. Bu hastalarda ağız içi apareyler de kullanılabilmektedir. Alkol tüketimi ve uyku ilaçları hastalığın artmasına neden olabileceği için uzak durulmalıdır. Orta ve ağır uyku apneli ameliyat olamayan hastalar ile akciğer hastalıkları ve nörolojik apneleri olan hastalar CPAP, Bİ-PAP gibi uykuda solunum cihazlarını kullanmaları gerekmektedir.
Robotik cerrahi ile tedavi edilebiliyor
Tıkayıcı uyku apnesinde her hastada patoloji farklı olduğu için cerrahi başarı; doğru hastaya, doğru tıkanma bölgelerine, doğru ameliyatı yapmakla sağlanabilmektedir. Horlama hastalarında üst solunum yoluna değişik cerrahi yöntemler uygulanabilir. Hafif, orta ve ileri tıkayıcı uyku apneli hastalar genel anestezi ile ameliyat olmalarında sakınca yoksa cerrahi tedavi için uygun adaylardır. Orta ve ileri tıkayıcı uyku apneli hastaların yarısından fazlası CPAP kullanamamaktadır. Tıkayıcı uyku apneli bu hastalarda son yıllarda çok seviyeli robotik uyku apnesi cerrahisi ile başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Robotik cerrahinin avantajları;
- Robotik cerrahi ile açık cerrahi veya endoskopik cerrahi aletlerinin ulaşamadığı ve görüntüleyemediği dil kökü ve gırtlağın üst kısmına kolaylıkla ulaşılmaktadır.
- Robotun 5 milimetrelik uçlarıyla bu bölgede gerekli cerrahi işlemler yapılabilmektedir.
- Robotun kollarına takılan bu uçlar el bileğini taklit eder. El bileğinden daha fazla 7 düzlemde hareket kabiliyeti vardır, eğilip bükülebilir. Elin titremesi robot tarafından önlenir.
- Robot 3 boyutlu ve 16 kez büyütme sağlar. Bu görüş üstünlüğü ile dokular daha iyi görünür, çıkarılma, damar ve sinirlerin korunması, dikiş atılması ve kanama kontrolü daha iyi yapılır.
- Ameliyatlar, trakeotomi adı verilen solunum yoluna delik açma işlemine gerek kalmadan yapılabilir.
- Robotik cerrahi ile çok ileri OSAS yani tıkayıcı uyku apnesi hastalarına bile müdahale edilerek tedavi edilebilmektedir.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.