Işıldayan, şekilli ve çıkık elmacık kemikleri pek çoğumuz için yüz güzelliğinin ana unsurudur. Ancak doğal yaşlanma süreci ve çevresel faktörler nedeniyle yüz şekli değişir; gençlikteki üçgen görünümü, yer çekiminin de etkisiyle kaybolur. Oysa küçük bir dokunuşla, yüz üçgeni eskiye döndürülebilir.
Yer çekimi, doğal yaşlanma süreci ve çevresel faktörler kendini önce yanaklarda gösterir. Yaşla birlikte özellikle yanaklar hacmini kaybeder ve bu da sarkmaya sebep olur. Yaşlanmanın kemiklerden başladığına dikkat çeken Dr. Alev Eken, yaşlanma sürecinde yüzde ortaya çıkan değişimi şöyle anlatıyor: "Yaş ilerledikçe yüze hacim veren yağ dokuları azalır, zamanla bu yağ dokularını yerinde tutan destek dokuları ve deri gevşer; sonuçta yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru yer değiştirir. Yüz üçgeni tersine döner.
Kısaca dolgun olması gereken elmacık kemiklerinin üzeri boşalırken, aşağı doğru inen yapılar nedeniyle yanak, ağız çevresi ve çene konturları bozulur. Zamanla, cilt içindeki Hyaluronik Asidin azalmasıyla yanaklardaki gençlik elastikliği kaybolur ve sarkmaya neden olur. Yanaklardaki yağ doku aşağıya doğru kaymaya ve ağız köşelerinden buruna uzanan nazolabial kıvrımlara daha fazla baskı yapmaya başlar. Bu sebeple kıvrımlar daha fazla belirginleşir."
Bu görüntüyü ortadan kaldırmanın 'küçük bir dokunuşla' mümkün olduğunu belirten Dr. Alev Eken, "Orta yüz bölgesini stratejik olarak hacimlendirerek, elmacık kemiklerine daha çıkık bir görünüm sağlayabilir; yanaklarda da lifting etkisi yaratabiliriz" diyor. Dr. Eken,"Hyaluronik Asit (HA) içeren yüz dermal dolguları cildin kaybettiği su ile birlikte yüze hacim kazandırarak çizgileri ve kırışıklıkları pürüzsüzleştirir. 'Küçük bir dokunuş'la gençlik elastikiyeti cilde geri kazandırılabilir." tavsiyesinde bulunuyor.
Dermal Dolgular öncesi ve sonrası
Her insanın yaşlanma şekli ve yüzündeki değişiklikler farklıdır. Bu nedenle uygulama öncesinde, yüzü doğal bir şekilde hacimlendirmek ve problemli bölgelere şekil vermek için doğru bir değerlendirmeye ve planlamaya ihtiyaç vardır. Uygulamaların mutlaka alanında eğitimli bir doktor tarafından yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Alev Eken, dermal dolgularla ilgili öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şu uyarılarda bulunuyor;
"Doğallığını kaybetmiş, şişkin yüzler yanlış miktarlarda yanlış derinliğe yapılan uygulamaların sonucudur. Unutmayın bu tür işlemlerde bir anda radikal değişiklikler yerine yavaş yavaş ilerlemek en güvenli yoldur. Bu sayede yine kendinize benzersiniz. Ancak aynadaki yansımanız, çok daha dinlenmiş bir versiyonunuz olur.
Bu gibi uygulamalar geçicidir. Devam etmek istemezseniz Hyaluronik Asit doğal olarak iz bırakmadan cildiniz tarafından emilir ve sonuçlar bir süre sonra gözle görünmez hale gelir.
Gelişmeleri kaydetmek her zaman için iyidir. Uygulama tarihlerini, hangi dermal dolgu maddesinin kullanıldığını, ne miktarda hangi yöntemle uygulandığını not etmek faydalı olacaktır."
Yer çekimi, doğal yaşlanma süreci ve çevresel faktörler kendini önce yanaklarda gösterir. Yaşla birlikte özellikle yanaklar hacmini kaybeder ve bu da sarkmaya sebep olur. Yaşlanmanın kemiklerden başladığına dikkat çeken Dr. Alev Eken, yaşlanma sürecinde yüzde ortaya çıkan değişimi şöyle anlatıyor: "Yaş ilerledikçe yüze hacim veren yağ dokuları azalır, zamanla bu yağ dokularını yerinde tutan destek dokuları ve deri gevşer; sonuçta yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru yer değiştirir. Yüz üçgeni tersine döner.
Kısaca dolgun olması gereken elmacık kemiklerinin üzeri boşalırken, aşağı doğru inen yapılar nedeniyle yanak, ağız çevresi ve çene konturları bozulur. Zamanla, cilt içindeki Hyaluronik Asidin azalmasıyla yanaklardaki gençlik elastikliği kaybolur ve sarkmaya neden olur. Yanaklardaki yağ doku aşağıya doğru kaymaya ve ağız köşelerinden buruna uzanan nazolabial kıvrımlara daha fazla baskı yapmaya başlar. Bu sebeple kıvrımlar daha fazla belirginleşir."
Bu görüntüyü ortadan kaldırmanın 'küçük bir dokunuşla' mümkün olduğunu belirten Dr. Alev Eken, "Orta yüz bölgesini stratejik olarak hacimlendirerek, elmacık kemiklerine daha çıkık bir görünüm sağlayabilir; yanaklarda da lifting etkisi yaratabiliriz" diyor. Dr. Eken,"Hyaluronik Asit (HA) içeren yüz dermal dolguları cildin kaybettiği su ile birlikte yüze hacim kazandırarak çizgileri ve kırışıklıkları pürüzsüzleştirir. 'Küçük bir dokunuş'la gençlik elastikiyeti cilde geri kazandırılabilir." tavsiyesinde bulunuyor.
Dermal Dolgular öncesi ve sonrası
Her insanın yaşlanma şekli ve yüzündeki değişiklikler farklıdır. Bu nedenle uygulama öncesinde, yüzü doğal bir şekilde hacimlendirmek ve problemli bölgelere şekil vermek için doğru bir değerlendirmeye ve planlamaya ihtiyaç vardır. Uygulamaların mutlaka alanında eğitimli bir doktor tarafından yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Alev Eken, dermal dolgularla ilgili öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şu uyarılarda bulunuyor;
"Doğallığını kaybetmiş, şişkin yüzler yanlış miktarlarda yanlış derinliğe yapılan uygulamaların sonucudur. Unutmayın bu tür işlemlerde bir anda radikal değişiklikler yerine yavaş yavaş ilerlemek en güvenli yoldur. Bu sayede yine kendinize benzersiniz. Ancak aynadaki yansımanız, çok daha dinlenmiş bir versiyonunuz olur.
Bu gibi uygulamalar geçicidir. Devam etmek istemezseniz Hyaluronik Asit doğal olarak iz bırakmadan cildiniz tarafından emilir ve sonuçlar bir süre sonra gözle görünmez hale gelir.
Gelişmeleri kaydetmek her zaman için iyidir. Uygulama tarihlerini, hangi dermal dolgu maddesinin kullanıldığını, ne miktarda hangi yöntemle uygulandığını not etmek faydalı olacaktır."
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.