Cerrahi seçenek obezite tedavisinde en son seçenektir. Muhakkak diyet, egzersiz ve diğer tıbbi yaklaşımlar denendikten sonra başarılı olunmadığı kesinleşince düşünülmelidir.
Her tedavide olması gerektiği gibi, obezitenin cerrahi tedavisinde de hastalarda bir kısım ön şart ve kriterler aranması gerekiyor. Her hastaya mide küçültme ameliyatı yapılmaması gerektiğini belirten Obezite ve Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, ameliyat kriterleri hakkında önemli bilgiler verdi:
EN AZ 3 YILDIR DEVAM EDEN OBEZİTE ŞİKAYETİ BULUNMALI
"Öncelikle kişinin en az üç yıldır devam eden obezite şikayetinin bulunması, vücut kitle indeksi 40 kg/m2'nin üzerinde olması veya 35-40 kg/m2 arasında olup eşlik eden hastalıkların bulunması (hipertansiyon, tip2 diyabet, uyku apne send., artrit, vd.), kronik alkol ve ilaç bağımlılığının bulunmaması ve kişinin kabul edilebilir ameliyat riski sınırları içinde olması cerrahi tedavideki en önemli aday hasta kriterleri olarak sayılabilir.
AMELİYATTA YAŞ SINIRI
Cerrahi tedavi için genel yaş sınırı 18-65 olarak kabul edilse de bazı seçilmiş vakalarda bu yaş sınırı 18 yaş altı ve 65 yaş üstü olarak da alınabilir. Bu noktada en önemli kriterlerden biri kabul edilebilir anestezi riski ve ameliyat sonrası hasta uyumunun gösterilebilecek durumda olmasıdır.
Mide küçültme (tüp mide) ameliyatında midenin yaklaşık yüzde 80-85'i dikey olarak çıkartılarak 150-200 ml arasındaki hacime sahip bir mide tüpü oluşturulur. Uygulamada kilo kaybını sağlayan iki etken bulunmaktadır: Birincisi mide hacminin küçültülmesine bağlı kilo kaybıdır. İkincisi ise endokrin etki olarak tanımladığımız; çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan Ghrelin hormon seviyesinde düşme sonucu tokluk hissi oluşumudur.
AMELİYATTAN KISA SÜRE SONRA GÜNLÜK HAYATA DÖNEBİLİRSİNİZ
Tüp mide (mide küçültme) ameliyatı günümüzde laparoskopik ve robotik yöntemler kullanılarak uygulanmaktadır. Bu yöntemde karın içerisine CO2 gazı verilerek şişirilmekte ve sonrasında 4-5 ayrı noktadan 1 santimlik küçük kesiler yapılıp özel aletler ile giriş yapılarak ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu yöntem ile vücutta kesi izi oldukça küçük, ameliyat sonrası ağrı çok az ve hastaların iyileşme süreleri daha hızlı olmaktadır. Dolayısıyla hastalarımız işlerine ve günlük hayat rutinlerine çok kısa sürede dönebilmektedirler.
FAZLA KİLOLARININ YÜZDE 65-75'Nİ KAYBEDERLER
Tüp mide uygulanan hastaların, 1-2 yıllık dönemde fazla kilolarının yüzde 65-75'ni kaybetmeleri mümkündür. Uyumlu hastalarda bu kilo kaybı oranı daha da yükselebilmektedir.
İyileşmek için yıllarca beklemeniz gerekmez. İyileşme süreciniz, kararlılığınız ve yardıma ihtiyacınız olduğunun farkında olmanızla başlar."
Her tedavide olması gerektiği gibi, obezitenin cerrahi tedavisinde de hastalarda bir kısım ön şart ve kriterler aranması gerekiyor. Her hastaya mide küçültme ameliyatı yapılmaması gerektiğini belirten Obezite ve Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, ameliyat kriterleri hakkında önemli bilgiler verdi:
EN AZ 3 YILDIR DEVAM EDEN OBEZİTE ŞİKAYETİ BULUNMALI
"Öncelikle kişinin en az üç yıldır devam eden obezite şikayetinin bulunması, vücut kitle indeksi 40 kg/m2'nin üzerinde olması veya 35-40 kg/m2 arasında olup eşlik eden hastalıkların bulunması (hipertansiyon, tip2 diyabet, uyku apne send., artrit, vd.), kronik alkol ve ilaç bağımlılığının bulunmaması ve kişinin kabul edilebilir ameliyat riski sınırları içinde olması cerrahi tedavideki en önemli aday hasta kriterleri olarak sayılabilir.
AMELİYATTA YAŞ SINIRI
Cerrahi tedavi için genel yaş sınırı 18-65 olarak kabul edilse de bazı seçilmiş vakalarda bu yaş sınırı 18 yaş altı ve 65 yaş üstü olarak da alınabilir. Bu noktada en önemli kriterlerden biri kabul edilebilir anestezi riski ve ameliyat sonrası hasta uyumunun gösterilebilecek durumda olmasıdır.
Mide küçültme (tüp mide) ameliyatında midenin yaklaşık yüzde 80-85'i dikey olarak çıkartılarak 150-200 ml arasındaki hacime sahip bir mide tüpü oluşturulur. Uygulamada kilo kaybını sağlayan iki etken bulunmaktadır: Birincisi mide hacminin küçültülmesine bağlı kilo kaybıdır. İkincisi ise endokrin etki olarak tanımladığımız; çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan Ghrelin hormon seviyesinde düşme sonucu tokluk hissi oluşumudur.
AMELİYATTAN KISA SÜRE SONRA GÜNLÜK HAYATA DÖNEBİLİRSİNİZ
Tüp mide (mide küçültme) ameliyatı günümüzde laparoskopik ve robotik yöntemler kullanılarak uygulanmaktadır. Bu yöntemde karın içerisine CO2 gazı verilerek şişirilmekte ve sonrasında 4-5 ayrı noktadan 1 santimlik küçük kesiler yapılıp özel aletler ile giriş yapılarak ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu yöntem ile vücutta kesi izi oldukça küçük, ameliyat sonrası ağrı çok az ve hastaların iyileşme süreleri daha hızlı olmaktadır. Dolayısıyla hastalarımız işlerine ve günlük hayat rutinlerine çok kısa sürede dönebilmektedirler.
FAZLA KİLOLARININ YÜZDE 65-75'Nİ KAYBEDERLER
Tüp mide uygulanan hastaların, 1-2 yıllık dönemde fazla kilolarının yüzde 65-75'ni kaybetmeleri mümkündür. Uyumlu hastalarda bu kilo kaybı oranı daha da yükselebilmektedir.
İyileşmek için yıllarca beklemeniz gerekmez. İyileşme süreciniz, kararlılığınız ve yardıma ihtiyacınız olduğunun farkında olmanızla başlar."
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.