Deniz mevsimine sayılı günler kala, bayanların en büyük estetik problemlerinden birisi olan selülitler için neler yapılabileceğini Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah, Op. Dr. Bülent Cihantimur anlattı.
"Aslında bir dolaşım bozukluğu olan selülit, genellikle hareketsiz yaşam tarzı ve yanlış beslenmeyle de doğru orantılıdır. Öncelikle tuzu ve şekeri azaltmalı, gün içerisinde tükettiğiniz su miktarını arttırmalısınız" diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, ayrıca şunları söyledi:"
Gün içerisinde yapacağınız yarım saatlik yürüyüşler selülitlerinizin zaman içerisinde kaybolmasını sağlayabilir. Bir diğer rutininiz haline gelmesi gereken şey masajdır. Selülitli bölgeye haftada üç gün esansiyel yağlarla bir fırça yardımı ile masaj yaptığınızda selülitlerinizin gözle görünür bir biçimde azaldığına şahit olabilirsiniz. Fakat selülitler ile tek bir cepheden savaşamayacağınızı unutmayın. Hem beslenme, hem hareket, hem de selülit tedavisi için geliştirilmiş tekniklerle ancak istediğiniz sonuçlara ulaşabilirsiniz".
Radyofrekans içeren cihazlarla selülit tedavisi
"Isı yoluyla etkili bir şekilde vücuttaki su moleküllerini ve iyonlarını harekete geçiren radyofrekans içerikli cihazlar, uygulandığı bölgede enerji açığı çıkararak, alanın ısınmasını sağlar. İnsan bedeni ortalama 36-37 derecededir ve bu uygulama selülitli alana yapıldığı zaman ısı 40 derecenin üzerine çıkar, cilt altında ise, 50 dereceyi bularak vücudun tepki vermesine neden olur. Bu ısı bedende herhangi bir tahribata sebep olmadan, yağ hücre duvarlarının parçalanmasına ve bölgesel yağ dokusunun erimesine fayda sağlar.
Yıpranmış ve hatta yaşlanmış kolajen dokusu parçalanarak ölür ve vücut yeni kolajen üretimini devreye sokar. Ayrıca bağ dokusu da yenilenir. Tüm bu saydığım sonuçlar, selülitlerin de yok olmasına yardımcı olur. Parçalanan ve eriyen yağlar ise, kan ve lenf yolu ile emilerek, bedenden atılır" diyen Cihantimur, farklı radyofrekans cihazlarıyla, kişiye özel selülit tedavilerinin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Su için, Alkol ve sigaradan uzak durun
Selülit tedavisi için radyofrekans uygulamaları yaptırmak isteyenlerin öncelikle bedenlerini ve sorunlu bölgedeki problemin ne aşamada olduğunu öğrenmeleri gerekir diyen Cihantimur: "Radyofrekans seansları öncesi ve sonrasında, parçalanan yağlı dokunun vücuttan çabucak atılması için, günde an az 2-3 litre su ve sıvı gıda tüketilmesi gerekiyor.
İğnesiz, acısız ve ameliyatsız bir çözüm olarak kullanılan radyofrekans uygulamasının yanı sıra, selülit oluşumunu tetikleyen, alkol, sigara, düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam ve stresten uzak durmanızı ve özellikle herhangi bir metabolik hastalığınızın olup olmadığını kontrol ettirmenizi öneriyorum" açıklamasında bulundu.
"Aslında bir dolaşım bozukluğu olan selülit, genellikle hareketsiz yaşam tarzı ve yanlış beslenmeyle de doğru orantılıdır. Öncelikle tuzu ve şekeri azaltmalı, gün içerisinde tükettiğiniz su miktarını arttırmalısınız" diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, ayrıca şunları söyledi:"
Gün içerisinde yapacağınız yarım saatlik yürüyüşler selülitlerinizin zaman içerisinde kaybolmasını sağlayabilir. Bir diğer rutininiz haline gelmesi gereken şey masajdır. Selülitli bölgeye haftada üç gün esansiyel yağlarla bir fırça yardımı ile masaj yaptığınızda selülitlerinizin gözle görünür bir biçimde azaldığına şahit olabilirsiniz. Fakat selülitler ile tek bir cepheden savaşamayacağınızı unutmayın. Hem beslenme, hem hareket, hem de selülit tedavisi için geliştirilmiş tekniklerle ancak istediğiniz sonuçlara ulaşabilirsiniz".
Radyofrekans içeren cihazlarla selülit tedavisi
"Isı yoluyla etkili bir şekilde vücuttaki su moleküllerini ve iyonlarını harekete geçiren radyofrekans içerikli cihazlar, uygulandığı bölgede enerji açığı çıkararak, alanın ısınmasını sağlar. İnsan bedeni ortalama 36-37 derecededir ve bu uygulama selülitli alana yapıldığı zaman ısı 40 derecenin üzerine çıkar, cilt altında ise, 50 dereceyi bularak vücudun tepki vermesine neden olur. Bu ısı bedende herhangi bir tahribata sebep olmadan, yağ hücre duvarlarının parçalanmasına ve bölgesel yağ dokusunun erimesine fayda sağlar.
Yıpranmış ve hatta yaşlanmış kolajen dokusu parçalanarak ölür ve vücut yeni kolajen üretimini devreye sokar. Ayrıca bağ dokusu da yenilenir. Tüm bu saydığım sonuçlar, selülitlerin de yok olmasına yardımcı olur. Parçalanan ve eriyen yağlar ise, kan ve lenf yolu ile emilerek, bedenden atılır" diyen Cihantimur, farklı radyofrekans cihazlarıyla, kişiye özel selülit tedavilerinin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Su için, Alkol ve sigaradan uzak durun
Selülit tedavisi için radyofrekans uygulamaları yaptırmak isteyenlerin öncelikle bedenlerini ve sorunlu bölgedeki problemin ne aşamada olduğunu öğrenmeleri gerekir diyen Cihantimur: "Radyofrekans seansları öncesi ve sonrasında, parçalanan yağlı dokunun vücuttan çabucak atılması için, günde an az 2-3 litre su ve sıvı gıda tüketilmesi gerekiyor.
İğnesiz, acısız ve ameliyatsız bir çözüm olarak kullanılan radyofrekans uygulamasının yanı sıra, selülit oluşumunu tetikleyen, alkol, sigara, düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam ve stresten uzak durmanızı ve özellikle herhangi bir metabolik hastalığınızın olup olmadığını kontrol ettirmenizi öneriyorum" açıklamasında bulundu.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.