Yanlış beslenmenin özellikle yaşlılarda, hastalıklara açık bir bağışıklık sistemi, düşük enerji seviyesi, depresyon, demans, tip 2 Diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, felç, osteoporoz gibi pek çok sağlık sorununa sebep olabiliyor.
KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet uzmanı Dyt. Seda Bahtiyar Tatay; beslenmede yapılacak ufak değişimler ile çoğu zaman teşhiste güçlük çekilen beslenme yetersizlerinin tedavisinin mümkün olduğunu belirtiyor.
Yaşlılarda hem kilo kaybı hem kilo alımı ciddi beslenme problemlerini işaret eder. İleri yaşlarda metabolizmanın kalori yakım hızında 40 yaş öncesine göre büyük bir düşüş olur. Buna ek olarak ileri yaşta ve kronik hastalığı olan kişilerin genel enerji seviyeleri zaten çok düşük olur. Bunlara bağlı olarak hem yavaşlamış metabolizmanın getirdiği bir kilo artışı hem de enerji seviyesinin düşüklüğüne bağlı hareketsizliğin getirdiği kilo artışı yaşlılarda başlıca obezite sebebi olarak görülür. Ama bunun tam zıddı olarak iştahta azalma, yiyecek ve içecek maddesine kısıtlı ulaşım, ilaçların yan etkileri ve başka tıbbi sebeplerden dolayı istenmeyen kilo kayıpları da ileri yaşlarda görülen ciddi bir problemdir. İstem dışı kilo kayıpları yaşlılarda kesinlikle doktor kontrolü gerektiren bir durumdur.
İleri yaşlarda fazla tuz kullanımı, tat duyularındaki tuza hassasiyetin azalmasından kaynaklanır ki buda bu kişilerde yemekte memnuniyetsizlik ve iştahsızlık durumlarını yaratabilir. Tuzlu ve acı tatları algılamaktaki azalma fazla tuz kullanımını doğurmakta bu da tansiyon seviyelerinde kontrolsüz artışlara sebep olmaktadır. Bunun yanında ileri yaşlarda şekerli tatlara düşkünlük, tadı daha fazla hissedebilmekten kaynaklanmakta ve fazlaca şekerli gıda, tatlı ve şekerli içecek tüketimini artırmaktadır. Kilo alımları da zaten metabolizmanın yavaşladığı bu dönemde fazla şeker tüketimi ile artmaktadır.
Yetersiz sıvı tüketimi yaşlılarda 1. Sırada yer alan ortak problemdir.
İleri yaşta sıvı tüketme kapasitesi düşer, susuzluk hissi azalır ve en önemlisi tuvalet problemlerinden (tuvalet kaçırma veya çok fazla tuvalete gitme durumlarından) dolayı sıvı alma isteği azalır. Bunlarla beraber bu yaş döneminde sıcak havalarda veya hastalık durumlarında daha çabuk dehidrate olma eklendiği zaman, sıvı yetersizliği çok ciddi sorunlar doğurabilir. Bazı ilaçlar ve kronik hastalıklarda dehidrasyon riskini artırır. Hafif dehidrasyon belirtileri, kabızlık, baş ağrısı, sersemlik hissi, düşük tansiyon, çarpıntı ve bilinç kaybı olarak görülebilir. Şiddetli dehidrasyon ise, böbrek yetmezliği, beyin ödemi ve ölüm ile bile sonuçlanabilir.
B12 eksikliği toplumda her yaş grubunda çok görülen ancak ileri yaşlarda sindirim sistemi problemlerine bağlı daha çok eksikliğini gördüğümüz çok önemli bir vitamindir. Eksikliği çok kolay telafi edilmekle beraber, eksikliğinde çok ciddi hatta hayatı sonuçlar doğurabilir.
B12 eksikliğinin başlıca belirtileri ;
• El ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma hissi
• Yürüme zorluğu
• Anemi/kansızlık
• Şişmiş ve enfekte olmuş dil
• Düşünme zorluğu, hafıza problemleri, mantıklı karar verme yetisinde azalma
• Halüsinasyon
• Halsizlik ve bitkinlik hali
D vitamini eksikliği ileri yaşta , evden dışarı çıkabilmenin azaldığı, kişinin yeterinde güneşten faydalanamadığı ve cilt kalınlığının artığı bu dönemlerde özellikle kas dokusunun zayıflaması şeklinde büyük bir problem olarak karşımıza çıkar. Kas zayıflığı buna bağlı düşmeler ve kırıklar ileri yaşlarda görülen en ciddi problemlerin başında gelir. Ayaklarda ağırlık hissi, çabuk yorulma, merdiven çıkarken ve oturulan yerden kalkerken ki ağırlık hissi ,kas zayıflığın en önemli göstergesidir. D vitamini eksikliğine bağlı kırıklarda özellikle D vitamini yetersizken alınan fazla kalsiyumun göstergesi olabilir.
Öneriler ;
• Özellikle ileri yaş dönemlerinde B12, Magnezyum, A ve C vitaminden zengin gıdalar bolca tüketilmelidir. (koyu yeşil sebzeler, kuruyemişler, kurubaklagil, yumurta ve et gibi)
• Yüksek lifli gıdalar, lifli yeşil sebzeler, tam buğday ürünleri, yoğurt ve kefir gibi gıdalar beslenmede aktif rol almalıdır
• İhtiyaç durumda vitamin takviyeleri alınmalıdır
• Tuz tüketimini azaltmak için baharat ve zeytinyağı ve limon kullanımını artırmak bir çözüm olabilir
• Tatlı tüketimini azaltmak için doğal tatlı ürünler (bal, pekmez gibi),meyve tüketimi artırmak, pişirilen yemeklerin içerisine tatlı biber koymak bu konuda destekleyici olabilir.
• Dehidrasyonu engellemek için küçük miktarlarda ama güne yayılmış olarak sıvı tüketimi öneriler arasındadır. Günlük sıvı tüketimi 24 saat için en az 1,7lt civarı önerilir.
KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet uzmanı Dyt. Seda Bahtiyar Tatay; beslenmede yapılacak ufak değişimler ile çoğu zaman teşhiste güçlük çekilen beslenme yetersizlerinin tedavisinin mümkün olduğunu belirtiyor.
Yaşlılarda hem kilo kaybı hem kilo alımı ciddi beslenme problemlerini işaret eder. İleri yaşlarda metabolizmanın kalori yakım hızında 40 yaş öncesine göre büyük bir düşüş olur. Buna ek olarak ileri yaşta ve kronik hastalığı olan kişilerin genel enerji seviyeleri zaten çok düşük olur. Bunlara bağlı olarak hem yavaşlamış metabolizmanın getirdiği bir kilo artışı hem de enerji seviyesinin düşüklüğüne bağlı hareketsizliğin getirdiği kilo artışı yaşlılarda başlıca obezite sebebi olarak görülür. Ama bunun tam zıddı olarak iştahta azalma, yiyecek ve içecek maddesine kısıtlı ulaşım, ilaçların yan etkileri ve başka tıbbi sebeplerden dolayı istenmeyen kilo kayıpları da ileri yaşlarda görülen ciddi bir problemdir. İstem dışı kilo kayıpları yaşlılarda kesinlikle doktor kontrolü gerektiren bir durumdur.
İleri yaşlarda fazla tuz kullanımı, tat duyularındaki tuza hassasiyetin azalmasından kaynaklanır ki buda bu kişilerde yemekte memnuniyetsizlik ve iştahsızlık durumlarını yaratabilir. Tuzlu ve acı tatları algılamaktaki azalma fazla tuz kullanımını doğurmakta bu da tansiyon seviyelerinde kontrolsüz artışlara sebep olmaktadır. Bunun yanında ileri yaşlarda şekerli tatlara düşkünlük, tadı daha fazla hissedebilmekten kaynaklanmakta ve fazlaca şekerli gıda, tatlı ve şekerli içecek tüketimini artırmaktadır. Kilo alımları da zaten metabolizmanın yavaşladığı bu dönemde fazla şeker tüketimi ile artmaktadır.
Yetersiz sıvı tüketimi yaşlılarda 1. Sırada yer alan ortak problemdir.
İleri yaşta sıvı tüketme kapasitesi düşer, susuzluk hissi azalır ve en önemlisi tuvalet problemlerinden (tuvalet kaçırma veya çok fazla tuvalete gitme durumlarından) dolayı sıvı alma isteği azalır. Bunlarla beraber bu yaş döneminde sıcak havalarda veya hastalık durumlarında daha çabuk dehidrate olma eklendiği zaman, sıvı yetersizliği çok ciddi sorunlar doğurabilir. Bazı ilaçlar ve kronik hastalıklarda dehidrasyon riskini artırır. Hafif dehidrasyon belirtileri, kabızlık, baş ağrısı, sersemlik hissi, düşük tansiyon, çarpıntı ve bilinç kaybı olarak görülebilir. Şiddetli dehidrasyon ise, böbrek yetmezliği, beyin ödemi ve ölüm ile bile sonuçlanabilir.
B12 eksikliği toplumda her yaş grubunda çok görülen ancak ileri yaşlarda sindirim sistemi problemlerine bağlı daha çok eksikliğini gördüğümüz çok önemli bir vitamindir. Eksikliği çok kolay telafi edilmekle beraber, eksikliğinde çok ciddi hatta hayatı sonuçlar doğurabilir.
B12 eksikliğinin başlıca belirtileri ;
• El ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma hissi
• Yürüme zorluğu
• Anemi/kansızlık
• Şişmiş ve enfekte olmuş dil
• Düşünme zorluğu, hafıza problemleri, mantıklı karar verme yetisinde azalma
• Halüsinasyon
• Halsizlik ve bitkinlik hali
D vitamini eksikliği ileri yaşta , evden dışarı çıkabilmenin azaldığı, kişinin yeterinde güneşten faydalanamadığı ve cilt kalınlığının artığı bu dönemlerde özellikle kas dokusunun zayıflaması şeklinde büyük bir problem olarak karşımıza çıkar. Kas zayıflığı buna bağlı düşmeler ve kırıklar ileri yaşlarda görülen en ciddi problemlerin başında gelir. Ayaklarda ağırlık hissi, çabuk yorulma, merdiven çıkarken ve oturulan yerden kalkerken ki ağırlık hissi ,kas zayıflığın en önemli göstergesidir. D vitamini eksikliğine bağlı kırıklarda özellikle D vitamini yetersizken alınan fazla kalsiyumun göstergesi olabilir.
Öneriler ;
• Özellikle ileri yaş dönemlerinde B12, Magnezyum, A ve C vitaminden zengin gıdalar bolca tüketilmelidir. (koyu yeşil sebzeler, kuruyemişler, kurubaklagil, yumurta ve et gibi)
• Yüksek lifli gıdalar, lifli yeşil sebzeler, tam buğday ürünleri, yoğurt ve kefir gibi gıdalar beslenmede aktif rol almalıdır
• İhtiyaç durumda vitamin takviyeleri alınmalıdır
• Tuz tüketimini azaltmak için baharat ve zeytinyağı ve limon kullanımını artırmak bir çözüm olabilir
• Tatlı tüketimini azaltmak için doğal tatlı ürünler (bal, pekmez gibi),meyve tüketimi artırmak, pişirilen yemeklerin içerisine tatlı biber koymak bu konuda destekleyici olabilir.
• Dehidrasyonu engellemek için küçük miktarlarda ama güne yayılmış olarak sıvı tüketimi öneriler arasındadır. Günlük sıvı tüketimi 24 saat için en az 1,7lt civarı önerilir.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.