Uzmanlar rahim ağzı kanserinin erken evrede tedavi edilebildiğini belirtti
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Zeki Salar, rahim ağzı kanseri ile ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerini içeren kanser sıklığı istatistik çalışmasında, rahim ağzı kanseri ne sıklık ne de yaşamı tehdit edici özelliği ile en sık görülen ilk 10 kanser arasında olmadığını belirten Op.Dr. Salar, “Hastalık, tüm kanser türleri arasında 17’inci sırada görülmektedir” dedi.
BELİRTİ VERİYOR
Rahim ağzı kanserinin sinsi bir hastalık olduğu yönündeki bilginin yanlış olduğunu kaydeden Op.Dr.Salar, şöyle konuştu: “Kadın kanserleri arasında özellikle yumurtalık kanseri başta olmak üzere birçok türde, hastalığın ileri evrelerine kadar herhangi bir belirtiye rastlanmazken, rahim ağzı kanseri erken evrelerde belirti vermektedir. Erken evrede; anormal lekelenme tarzı vajinal kanamalar, cinsel ilişki sonrası kanamalar, kötü kokulu akıntı, et suyu kıvamında akıntı, genital kaşıntı ve yanma gibi sıklıkla görülen belirtilerle kendini gösterebilir”
NEDENİ HPV VİRÜSÜ
Toplumda genel olarak rahim ağzı kanserinin nedeninin belli olmadığı yönünde yanlış düşünceler olduğuna değinen Op. Dr. Salar, şunları söyledi:
”Günümüzde birçok kanserin asıl etkeni belli değildir. Sadece bazı faktörlerin, bazı kanserlerin ortaya çıkışını kolaylaştırdığı, süreci hızlandırıldığı bilinmektedir. Örneğin; sigara içimi akciğer kanserinde, aşırı alkol tüketimi pankreas kanserinde süreci hızlandırır. Rahim ağzı kanserinde ise diğer kanserlerden farklı olarak bir virüsün kansere neden olduğu ispatlanmıştır. Bu virüs, Human Papilloma Virüsü (HPV). HPV’nin yüzden fazla çeşidi olup tümü kansere yol açmaz. Etken olarak virüsün saptanması; kabakulak, kızamık gibi hastalıklarda olduğu gibi virüse karşı koruyucu aşı geliştirme düşüncesinin oluşmasını sağlamıştır.”
VİRÜSÜN İKİ TİPİ İÇİN AŞI
Rahim ağzı kanserinin erken evrede yakalanıp tedavi edildiğinde başarı oranının yüzde 80-85 olduğunu anlatan Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Zeki Salar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken teşhisi çok kolay ve yine erken dönemde yapılan tedavi sonuçları son derece yüz güldürücüdür. Hastalık, günümüzde en korkutucu kanser türleri arasından çıkmış, ölümcül olmaktan çok uzaktadır. Rahim ağzı kanseri erken dönemde belirti veren özelliğinin yanında, tanısı jinekolojik muayene ve Smear Testi ile kolaylıkla konulabilmektedir."
Rahim ağzı kanserine yol açan HPV’nin 100’den fazla tipinin mevcut olduğunu anlatan Salar, sözlerine şöyle devam etti: "Günümüzde rahim ağzı kanserine yol açan iki tipine karşı koruyucu aşı geliştirilmiştir. Halen HPV’ye yönelik iki farklı aşı mevcuttur. Her ikisi de rahim ağzına sıklıkla neden olan HPV 16 ve HPV 18'e karşı koruma sağlamaktadır. Aşılar HPV’nin iki tipine karşı koruma sağlar. Ancak, bu iki virüs, rahim ağzı kanserinin oluşmasında yüzde 70 oranında sorumludur. Aşının ömür boyu koruma sağlayıp sağlamadığı kesinlik kazanmamıştır.”
Rahim ağzı kanserinde bilinen en önemli risk faktörünün HPV olduğuna dikkat çeken Op.Dr.Salar, hastaların yüzde 99.7’sinde bu virüsün saptandığını, HPV’nin cinsel yolla bulaşan en yaygın virüs olduğunu ve toplumda çok yaygın bulunduğunu sözlerine ekledi.
İHA
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Zeki Salar, rahim ağzı kanseri ile ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerini içeren kanser sıklığı istatistik çalışmasında, rahim ağzı kanseri ne sıklık ne de yaşamı tehdit edici özelliği ile en sık görülen ilk 10 kanser arasında olmadığını belirten Op.Dr. Salar, “Hastalık, tüm kanser türleri arasında 17’inci sırada görülmektedir” dedi.
BELİRTİ VERİYOR
Rahim ağzı kanserinin sinsi bir hastalık olduğu yönündeki bilginin yanlış olduğunu kaydeden Op.Dr.Salar, şöyle konuştu: “Kadın kanserleri arasında özellikle yumurtalık kanseri başta olmak üzere birçok türde, hastalığın ileri evrelerine kadar herhangi bir belirtiye rastlanmazken, rahim ağzı kanseri erken evrelerde belirti vermektedir. Erken evrede; anormal lekelenme tarzı vajinal kanamalar, cinsel ilişki sonrası kanamalar, kötü kokulu akıntı, et suyu kıvamında akıntı, genital kaşıntı ve yanma gibi sıklıkla görülen belirtilerle kendini gösterebilir”
NEDENİ HPV VİRÜSÜ
Toplumda genel olarak rahim ağzı kanserinin nedeninin belli olmadığı yönünde yanlış düşünceler olduğuna değinen Op. Dr. Salar, şunları söyledi:
”Günümüzde birçok kanserin asıl etkeni belli değildir. Sadece bazı faktörlerin, bazı kanserlerin ortaya çıkışını kolaylaştırdığı, süreci hızlandırıldığı bilinmektedir. Örneğin; sigara içimi akciğer kanserinde, aşırı alkol tüketimi pankreas kanserinde süreci hızlandırır. Rahim ağzı kanserinde ise diğer kanserlerden farklı olarak bir virüsün kansere neden olduğu ispatlanmıştır. Bu virüs, Human Papilloma Virüsü (HPV). HPV’nin yüzden fazla çeşidi olup tümü kansere yol açmaz. Etken olarak virüsün saptanması; kabakulak, kızamık gibi hastalıklarda olduğu gibi virüse karşı koruyucu aşı geliştirme düşüncesinin oluşmasını sağlamıştır.”
VİRÜSÜN İKİ TİPİ İÇİN AŞI
Rahim ağzı kanserinin erken evrede yakalanıp tedavi edildiğinde başarı oranının yüzde 80-85 olduğunu anlatan Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Zeki Salar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken teşhisi çok kolay ve yine erken dönemde yapılan tedavi sonuçları son derece yüz güldürücüdür. Hastalık, günümüzde en korkutucu kanser türleri arasından çıkmış, ölümcül olmaktan çok uzaktadır. Rahim ağzı kanseri erken dönemde belirti veren özelliğinin yanında, tanısı jinekolojik muayene ve Smear Testi ile kolaylıkla konulabilmektedir."
Rahim ağzı kanserine yol açan HPV’nin 100’den fazla tipinin mevcut olduğunu anlatan Salar, sözlerine şöyle devam etti: "Günümüzde rahim ağzı kanserine yol açan iki tipine karşı koruyucu aşı geliştirilmiştir. Halen HPV’ye yönelik iki farklı aşı mevcuttur. Her ikisi de rahim ağzına sıklıkla neden olan HPV 16 ve HPV 18'e karşı koruma sağlamaktadır. Aşılar HPV’nin iki tipine karşı koruma sağlar. Ancak, bu iki virüs, rahim ağzı kanserinin oluşmasında yüzde 70 oranında sorumludur. Aşının ömür boyu koruma sağlayıp sağlamadığı kesinlik kazanmamıştır.”
Rahim ağzı kanserinde bilinen en önemli risk faktörünün HPV olduğuna dikkat çeken Op.Dr.Salar, hastaların yüzde 99.7’sinde bu virüsün saptandığını, HPV’nin cinsel yolla bulaşan en yaygın virüs olduğunu ve toplumda çok yaygın bulunduğunu sözlerine ekledi.
İHA
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.