Terapistlere göre, kaliteli ve uyumlu bir cinsel hayat, kişinin özgüveninde saklı.
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, cinsel işlev bozukluklarının kökeninde özgüven eksikliğinin etkilerini araştırdı. Özgüveni, dünyadaki en güçlü afrodizyak olarak değerlendiren terapistler, bir kadını veya erkeği çekici kılanın onun özgüveni olduğunu vurguluyorlar. Terapistlere göre, özgüven için sorumluluk almak şart. CİSED terapistleri, bireyin kendinin, yakınlarının ve hayatının sorumluluğunu alabildiği sürece, özgüvenini inşa edebildiğine dikkat çekiyorlar.
Peki özgüven cinsel hayatı nasıl etkiliyor? CİSED terapistlerin bu konudaki tespitleri hayli dikkat çekici:
“Özgüven cinsellik için de oldukça önemli. Kişisel gelişimini tamamlamış, hayattan ne istediğini bilen, gelecekte ne yapacağını planlayan bir kişinin, hayata hakim olması, yaptıklarının sorumluluğunu alması ve farkına varması özgüvenin ta kendisidir. Sadece cinselliği değil eş ilişkisini yönlendirmek özgüven sayesinde olur. Cinsellik dışında eşiyle veya partneriyle iletişimi iyi ise, ona her sıkıntısını rahatlıkla söyleyebiliyorsa kendilerine ve birbirlerine zaman ayırabiliyorlarsa bu çiftin özgüveni yerindedir.”
“Özgüven eksikliği cinsel sorunların kaynağında var”
“Özgüveni yerinde olan çiftler, birbirlerinin ne istediklerini bilirler. Nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler. Birbirlerine karşı utanç duygusunu yoğun yaşamazlar. Cinsel işlev bozukluklarının kayağında özgüven eksikliği vardır. “Karşımdaki şunu istesem beni nasıl anlar?” soruları akıllarında dolaşan ve cinsel isteklerini birbirleriyle paylaşamayan çiftlerin özgüveni eksiktir. Özgüven yoksa cinsellik tatmin edilemez ve bu da ilişkiye zarar verir. Bu eksiklik cinselliğin olumlu yaşanması önünde engeldir.”
Önce iletişim…
“İddialı bir ifade vardır: Cinsel işlev sorunu yoktur. İki kişinin iletişim sorunu vardır. İşte biz bu görüşe dayanarak diyoruz ki, iletişim sorunu ardından cinsel sorunlar gelir. Tedavide de ilk basamak ilişkide iletişimi geliştirebilmektir. Partnerler birbirlerine dertlerini anlatır hale getirilebilmelidir. Sorunları çözmek adına bu çok değerlidir ve aslında süreç, özgüven eksikliğini gidermektir.”
CİSED terapistlerinin özgüvenin kazanımı için önemli tavsiyeleri var:
“Özgüven saklı bir cevherdir”
“Özgüven ne azalır ne artar. Her zaman içinizde bir yerde saklıdır ve sizin onu bulmanızı bekler. Özgüven içinizde saklı bir cevherdir. Nasıl ki ulaşmak için kazmak, cevheri yaratmaz ama ona ulaştırırsa, siz de içinizdeki özgüveni ortaya çıkarabilirsiniz. Cevherin üstünü siz örtmediniz. Ama açacak olan da sizsiniz. Kazmak ve ona ulaşmak elinizde. Yaşayarak öğrenmek, iç görüyü meydana getirirken okumak da farkında olmayı getirir. Özgüven için sonuç değil süreç önemlidir ve kişinin kendini iyi bilmesinde yatar. İnsanın yarım ve yalnız olduğunu kabul etmesi gerekir. Ölmeden ölmek, terk edilmeden terk edilmenin ne olduğunu bilmek özgüveni getirir. Özgüven, okumak, yaşamak ve tecrübe etmektir.”
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, cinsel işlev bozukluklarının kökeninde özgüven eksikliğinin etkilerini araştırdı. Özgüveni, dünyadaki en güçlü afrodizyak olarak değerlendiren terapistler, bir kadını veya erkeği çekici kılanın onun özgüveni olduğunu vurguluyorlar. Terapistlere göre, özgüven için sorumluluk almak şart. CİSED terapistleri, bireyin kendinin, yakınlarının ve hayatının sorumluluğunu alabildiği sürece, özgüvenini inşa edebildiğine dikkat çekiyorlar.
Peki özgüven cinsel hayatı nasıl etkiliyor? CİSED terapistlerin bu konudaki tespitleri hayli dikkat çekici:
“Özgüven cinsellik için de oldukça önemli. Kişisel gelişimini tamamlamış, hayattan ne istediğini bilen, gelecekte ne yapacağını planlayan bir kişinin, hayata hakim olması, yaptıklarının sorumluluğunu alması ve farkına varması özgüvenin ta kendisidir. Sadece cinselliği değil eş ilişkisini yönlendirmek özgüven sayesinde olur. Cinsellik dışında eşiyle veya partneriyle iletişimi iyi ise, ona her sıkıntısını rahatlıkla söyleyebiliyorsa kendilerine ve birbirlerine zaman ayırabiliyorlarsa bu çiftin özgüveni yerindedir.”
“Özgüven eksikliği cinsel sorunların kaynağında var”
“Özgüveni yerinde olan çiftler, birbirlerinin ne istediklerini bilirler. Nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler. Birbirlerine karşı utanç duygusunu yoğun yaşamazlar. Cinsel işlev bozukluklarının kayağında özgüven eksikliği vardır. “Karşımdaki şunu istesem beni nasıl anlar?” soruları akıllarında dolaşan ve cinsel isteklerini birbirleriyle paylaşamayan çiftlerin özgüveni eksiktir. Özgüven yoksa cinsellik tatmin edilemez ve bu da ilişkiye zarar verir. Bu eksiklik cinselliğin olumlu yaşanması önünde engeldir.”
Önce iletişim…
“İddialı bir ifade vardır: Cinsel işlev sorunu yoktur. İki kişinin iletişim sorunu vardır. İşte biz bu görüşe dayanarak diyoruz ki, iletişim sorunu ardından cinsel sorunlar gelir. Tedavide de ilk basamak ilişkide iletişimi geliştirebilmektir. Partnerler birbirlerine dertlerini anlatır hale getirilebilmelidir. Sorunları çözmek adına bu çok değerlidir ve aslında süreç, özgüven eksikliğini gidermektir.”
CİSED terapistlerinin özgüvenin kazanımı için önemli tavsiyeleri var:
“Özgüven saklı bir cevherdir”
“Özgüven ne azalır ne artar. Her zaman içinizde bir yerde saklıdır ve sizin onu bulmanızı bekler. Özgüven içinizde saklı bir cevherdir. Nasıl ki ulaşmak için kazmak, cevheri yaratmaz ama ona ulaştırırsa, siz de içinizdeki özgüveni ortaya çıkarabilirsiniz. Cevherin üstünü siz örtmediniz. Ama açacak olan da sizsiniz. Kazmak ve ona ulaşmak elinizde. Yaşayarak öğrenmek, iç görüyü meydana getirirken okumak da farkında olmayı getirir. Özgüven için sonuç değil süreç önemlidir ve kişinin kendini iyi bilmesinde yatar. İnsanın yarım ve yalnız olduğunu kabul etmesi gerekir. Ölmeden ölmek, terk edilmeden terk edilmenin ne olduğunu bilmek özgüveni getirir. Özgüven, okumak, yaşamak ve tecrübe etmektir.”
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.