Hayat size istediğiniz gibi davranmadığı zamanlarda umutsuzluğa kapılıp köşenize çekilmek yerine; 5 adımda, hem sorununuzdan kurtulup hem de bunu olumlu bir tecrübeye dönüştürebilirsiniz.
Hayat size her zaman istediğiniz gibi davranmayabilir. İşte öyle zamanlarda evden dışarı çıkmamak ve hatta yastığa kapanıp günlerce ağlamak isteyebilirsiniz. Ama eninde sonunda kendinize gelmeniz ve bu depresif ruh halinden çıkmanız gerekiyor. Söylemesi kolay, biliyoruz. Ama aşağıdaki beş şeyi uygulayarak duygusal sıkıntılarınızın üstesinden gelebilirsiniz. Önerilerimize kulak verin ve adım adım nasıl rahatladığınıza tanık olun.
1. adım: Keşfedin
Bazen insanların bizi, çok mutsuz olduğumuz halde iyi olduğumuza inandırmasına izin veririz. Oysa bu şekilde duygusal boşluğumuzu hiçbir zaman düzgün olarak dolduramayız. Sevgilinizle yaşadığınız basit bir tartışma bile krize dönüşerek bastırılmış kötü anıların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu ilk adım, zorluklarla yüzleşmenize ve hatta onları kabullenmenize yardımcı olacak. “Bu neden benim başıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.
2. adım: Yüzleşin
Ne hissettiğinizi vücudunuzla belli edersiniz. Bu gerçeği kabul edin ve midenizdeki krampları hissedin. Önemli olan bu fiziksel tepkiye özel olarak konsantre olmanız. Kriz anında vücudumuz normal işlevlerini gerçekleştirmez. Bu yüzden hayat şartları zorlaştığında uyku ve yemek yeme bozukluklarına sıkça rastlanır. Sorunlarınızla yüzleşmezseniz olumsuz duygularınızın ileride su yüzüne çıkacağını aklınızda tutun. Hayattan intikam alırcasına, suç mahalline dönerek fiziksel reaksiyonlarınızı harekete geçirmeye çalışın. Örneğin eski sevgilinizin en sevdiği restorana gidin, yıllar önce oturduğunuz ve çok özlediğiniz evinizin olduğu sokaktan geçin, hatta hayatınızın zor zamanlarını hatırlatan o hüzünlü şarkıyı dinleyin.
3. adım: Rahatlayın
Üzüldüğümüz zamanlarda tıpkı bir çocuk gibi teselli edilip rahatlatılmak isteriz. Fiziksel ya da duygusal olsun, küçük bir rahatlatma kendimizi güvende ve mutlu hissetmemizi sağlar. Örneğin en sevdiğiniz yemeği yiyebilir veya dağıtıp eğlenmek için en sevdiğiniz gece kulübüne gidebilirsiniz. Keyif aldığınız şeyleri yapmak sizi daha canlı kılacaktır.
4. adım: Telafi edin
İşte bu dördüncü adım, acınızın yerine herhangi bir şeyi koymakla ilgili. Alışverişe çıkmak buna güzel bir örnek olsa da, çektiğiniz üzüntüye denk bir şey bulmanız, sizin için çok daha yararlı olabilir. Kafanızda eski sevgiliniz veya patronunuz hakkında detaylı bir intikam fantezisi hazırlayın. Dikkat ettiyseniz, intikam planı değil, intikam fantezisi diyoruz. Bu sizi rahatlatacaktır. Daha pratik bir öneri ise, uzun zamandır yapmayı planladığınız ama zamansızlıktan veya parasızlıktan yapamadığınız şeyleri yapmanız yönünde. Bir yemek kursuna yazılabilir, uzun bir tatile çıkmaya karar verebilir, baştan aşağı bakıma girebilirsiniz. Haydi, ne duruyorsunuz?
5. adım: Bakış açısı kazanın
Bu son adım, sonuna bir bütün olarak bakabilmenizi sağlayacak. Duygusal olarak incindiğinizde doğru düşünemeyebilirsiniz. Ama bu beşinci aşama sayesinde mantıklı davranmaya başlayıp, sorunu çözümlemeye yönelik adımlar atmanız mümkün. Çünkü artık kalbinizle değil, beyninizle düşünmeye başlayacaksınız. Sorununuzu yeni bir bakış açısıyla analiz edip bu şekilde rahatlayabilirsiniz. Bu aşamada nadiren de olsa başka pozitif yararlar elde etmeniz de mümkün. Örneğin, krizi bunun için bir fırsat olarak görmeye başlayabilirsiniz. Başlangıç olarak şeytanın avukatını oynayın ve farklı bakış açılarında fikirler üretin. Mesela, çok çalışmaktan şikayet eden iş arkadaşlarınıza mantıklı cümlelerle “Bu kriz koşullarında çalışıyor olmamız şans aslında” diyerek yeni bir bakış açısı kazandırın. Unutmayın ki bugüne kadar duygularınızla hareket ettiğiniz çoğu durumdan zararlı çıktınız…
İşyerinizde bir sorun yaşadığınızda, arkadaşınızla aranız bozulduğunda, aşk acısı çektiğinizde ne yapmalısınız?
“Bu neden benim basıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.
Hayat size her zaman istediğiniz gibi davranmayabilir. İşte öyle zamanlarda evden dışarı çıkmamak ve hatta yastığa kapanıp günlerce ağlamak isteyebilirsiniz. Ama eninde sonunda kendinize gelmeniz ve bu depresif ruh halinden çıkmanız gerekiyor. Söylemesi kolay, biliyoruz. Ama aşağıdaki beş şeyi uygulayarak duygusal sıkıntılarınızın üstesinden gelebilirsiniz. Önerilerimize kulak verin ve adım adım nasıl rahatladığınıza tanık olun.
1. adım: Keşfedin
Bazen insanların bizi, çok mutsuz olduğumuz halde iyi olduğumuza inandırmasına izin veririz. Oysa bu şekilde duygusal boşluğumuzu hiçbir zaman düzgün olarak dolduramayız. Sevgilinizle yaşadığınız basit bir tartışma bile krize dönüşerek bastırılmış kötü anıların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu ilk adım, zorluklarla yüzleşmenize ve hatta onları kabullenmenize yardımcı olacak. “Bu neden benim başıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.
2. adım: Yüzleşin
Ne hissettiğinizi vücudunuzla belli edersiniz. Bu gerçeği kabul edin ve midenizdeki krampları hissedin. Önemli olan bu fiziksel tepkiye özel olarak konsantre olmanız. Kriz anında vücudumuz normal işlevlerini gerçekleştirmez. Bu yüzden hayat şartları zorlaştığında uyku ve yemek yeme bozukluklarına sıkça rastlanır. Sorunlarınızla yüzleşmezseniz olumsuz duygularınızın ileride su yüzüne çıkacağını aklınızda tutun. Hayattan intikam alırcasına, suç mahalline dönerek fiziksel reaksiyonlarınızı harekete geçirmeye çalışın. Örneğin eski sevgilinizin en sevdiği restorana gidin, yıllar önce oturduğunuz ve çok özlediğiniz evinizin olduğu sokaktan geçin, hatta hayatınızın zor zamanlarını hatırlatan o hüzünlü şarkıyı dinleyin.
3. adım: Rahatlayın
Üzüldüğümüz zamanlarda tıpkı bir çocuk gibi teselli edilip rahatlatılmak isteriz. Fiziksel ya da duygusal olsun, küçük bir rahatlatma kendimizi güvende ve mutlu hissetmemizi sağlar. Örneğin en sevdiğiniz yemeği yiyebilir veya dağıtıp eğlenmek için en sevdiğiniz gece kulübüne gidebilirsiniz. Keyif aldığınız şeyleri yapmak sizi daha canlı kılacaktır.
4. adım: Telafi edin
İşte bu dördüncü adım, acınızın yerine herhangi bir şeyi koymakla ilgili. Alışverişe çıkmak buna güzel bir örnek olsa da, çektiğiniz üzüntüye denk bir şey bulmanız, sizin için çok daha yararlı olabilir. Kafanızda eski sevgiliniz veya patronunuz hakkında detaylı bir intikam fantezisi hazırlayın. Dikkat ettiyseniz, intikam planı değil, intikam fantezisi diyoruz. Bu sizi rahatlatacaktır. Daha pratik bir öneri ise, uzun zamandır yapmayı planladığınız ama zamansızlıktan veya parasızlıktan yapamadığınız şeyleri yapmanız yönünde. Bir yemek kursuna yazılabilir, uzun bir tatile çıkmaya karar verebilir, baştan aşağı bakıma girebilirsiniz. Haydi, ne duruyorsunuz?
5. adım: Bakış açısı kazanın
Bu son adım, sonuna bir bütün olarak bakabilmenizi sağlayacak. Duygusal olarak incindiğinizde doğru düşünemeyebilirsiniz. Ama bu beşinci aşama sayesinde mantıklı davranmaya başlayıp, sorunu çözümlemeye yönelik adımlar atmanız mümkün. Çünkü artık kalbinizle değil, beyninizle düşünmeye başlayacaksınız. Sorununuzu yeni bir bakış açısıyla analiz edip bu şekilde rahatlayabilirsiniz. Bu aşamada nadiren de olsa başka pozitif yararlar elde etmeniz de mümkün. Örneğin, krizi bunun için bir fırsat olarak görmeye başlayabilirsiniz. Başlangıç olarak şeytanın avukatını oynayın ve farklı bakış açılarında fikirler üretin. Mesela, çok çalışmaktan şikayet eden iş arkadaşlarınıza mantıklı cümlelerle “Bu kriz koşullarında çalışıyor olmamız şans aslında” diyerek yeni bir bakış açısı kazandırın. Unutmayın ki bugüne kadar duygularınızla hareket ettiğiniz çoğu durumdan zararlı çıktınız…
İşyerinizde bir sorun yaşadığınızda, arkadaşınızla aranız bozulduğunda, aşk acısı çektiğinizde ne yapmalısınız?
“Bu neden benim basıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.