Saç dökülmesi kadın erkek ayırt etmeden en sık görülen sorunlardan biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlara göre günde yaklaşık 100 kıl kökü dökülmesi son derece normal. Saç dökülmesinden söz edebilmek için en az 100′ün üzerinde saçın dökülmesi gerektiği belirtiliyor.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Dermatoloji uzmanı Dr. Gökhan Okan, "Normal bir insanın başında 100 bin saç bulunur. Saç sayısı sarışınlarda yüzde 10 fazla, kızıllarda yüzde 10 azdır" diyor ve saç büyümesinin üç ana evresi bulunduğunu belirterek şunları söylüyor:
"Anogen, katogen ve telogen evre vardır. Anogen evre, saçın aktif büyüdüğü evredir. Bu evrede saçın çoğalma, olgunlaşma ve farklılaşması gerçekleşir. Saç kökünde pigment yapımı olur. Saç kökünün en uzun evresidir. Kılların yüzde 90′ı anogen fazdadır. Bu evre ortalama 6-10 yıl sürer. Anogen evreyi katogen evre takip eder. Bu evre kıl köklerinin kontrollü gerileme evresidir. Ortalama 14-21 gün sürer. Son aşama telogen evredir. Kılların dinlenme safhasıdır. Bu evrenin sonunda kıllar dökülür. Telogen evre ortalama 30-90 gün sürer."
Saç dökülmesinin nedenleri
Saç dökülmesinden sorumlu tutulan en önemli neden androgenik alopesi. Erkek tipi saç dökülme olarak da adlandırılan androgenik alopesi hem erkeklerde, hem de bayanlarda görülüyor. Dr. Gökhan Okan, 'Bayanlarda saçın tüm alanlarında açılma şeklinde kendini gösterirken, erkeklerde ise alından başlayıp, iki yanda belirginleşir ve başın üst kısmında belirginlik gösterir' diye konuşuyor.
Erkek tipi dökülme
Erkek tipi saç dökülmelerinde androgenlerin rolü bulunuyor. Bu tip dökülmelerin kalıtımsal alt yapısı bulunduğunu hatırlatan Dr. Gökhan Okan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Ergenlikte başlar ve yaşla birlikte artar. Bazı erkeklerde ileri yaşlarda başlayabilir. Olayın gelişiminde androgen fazlalığı ya da saç dökülme geninin mevcudiyeti rol oynar. Bayanlarda testesteron yüksekliğiyle birlikte ortaya çıkan Polikistik Over Sendromu gibi durumlarda hormonal sebeplerden dolayı dökülme gelişebilir. Androgen miktarı normal olsa bile saç dökülme geni mevcutsa, dökülme gelişebilir. Gen anne ya da babadan geçebilir."
Stresin dökülmedeki rolü
Saç dökülmesinde stresin büyük rolü olduğu konusunda yaygın bir kanaat bulunuyor. Bilimsel araştırmalar da bunu doğruluyor. Etki mekanizması bilinmemekle birlikte, kıl kökünü çeviren sinir hücrelerindeki kimyasal aktivite değişiminin, kıl köküne ters etki yaptığı kabul ediliyor. Dr. Gökhan Okan, "Dökülme, stres devam ettiği müddetçe sürer, stres azaldıktan sonraki birkaç ay daha devam edebilir" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Çok sayıda faktör telogen efflizm dediğimiz genel saç dökülmesine sebep olur. Telogen faza giren kıl köklerinde fazlalık olur. Telogen efflizmaya, besinsel eksiklikler (özellikle demir), sıkı diyet, hormonlar, yüksek ateşli hastalıklar, akut kan kaybı, kullanılan ilaçlar, tiroid hormonları ve kronik hastalıklar sebep olur. Şampuanlar, saça uygulanan kozmetikler saç köküne zarar vermektedir. Özellikle kuru saça sahip olan kişilerde kıl köklerindeki kimyasal bağlar kolaylıkla zarar görebilir. Bu faktörlerin saç dökülmesine sebep olduğu bilindiğinden bu sebeplerin araştırılması gerekir. Telogen Efflizm olan hastada etyolojik nedenler araştırılmalı, androgenik alopesi bulunan bayanlardaysa hormonal faktörlerin rolü olup olmadığı incelenmelidir."
Tedavi çeşitleri
Saç dökülmelerinde çok sayıda bitki ve yosun ekstrelerinden hazırlanan losyon ve şampuanlar kullanılıyor. Ancak bu ürünlerin bilimsel etkinliğini kanıtlayacak bulgular bulunmuyor. Dr. Gökhan Okan saç dökülmesinin yalnız bilimsel yöntemlerle tedavi edilebileceğini hatırlatarak bu yöntemlerle ilgili şu bilgiyi veriyor:
Minoksidil: Erkek ve bayanlarda, erkek tipi saç dökülmelerinde kullanılan bir ilaçtır. Bu ilacın yüzde 2′lik formu bayanlar, yüzde 5′lik formu ise erkekler için onaylanmıştır. Haricen uygulanır. Saçlı deride Minoksidil sülfite dönüşür, saçtaki damarlar genişler, böylece kılların daha iyi beslenme ve büyümesine sebep olur.
Properia: Aktif maddesi Finasterid olan bir ilaçtır. Etkisini kıl köklerinin büyümesinden sorumlu hormon olan testesteronun daha aktif hormona dönüşümünü sağlayan enzimin etkisini durdurarak gösterir. Dehidro testesteron kıl köklerinde büyümeyi durdurucu özelliğe sahiptir. 18-41 yaş arası erkeklerde kullanılır. Bayanlarda hamilelikte fetüs gelişimi üzerindeki olumsuz etkisinden dolayı kullanılmaz, menopoz dönemindeki kadınlarda etkisizdir.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Dermatoloji uzmanı Dr. Gökhan Okan, "Normal bir insanın başında 100 bin saç bulunur. Saç sayısı sarışınlarda yüzde 10 fazla, kızıllarda yüzde 10 azdır" diyor ve saç büyümesinin üç ana evresi bulunduğunu belirterek şunları söylüyor:
"Anogen, katogen ve telogen evre vardır. Anogen evre, saçın aktif büyüdüğü evredir. Bu evrede saçın çoğalma, olgunlaşma ve farklılaşması gerçekleşir. Saç kökünde pigment yapımı olur. Saç kökünün en uzun evresidir. Kılların yüzde 90′ı anogen fazdadır. Bu evre ortalama 6-10 yıl sürer. Anogen evreyi katogen evre takip eder. Bu evre kıl köklerinin kontrollü gerileme evresidir. Ortalama 14-21 gün sürer. Son aşama telogen evredir. Kılların dinlenme safhasıdır. Bu evrenin sonunda kıllar dökülür. Telogen evre ortalama 30-90 gün sürer."
Saç dökülmesinin nedenleri
Saç dökülmesinden sorumlu tutulan en önemli neden androgenik alopesi. Erkek tipi saç dökülme olarak da adlandırılan androgenik alopesi hem erkeklerde, hem de bayanlarda görülüyor. Dr. Gökhan Okan, 'Bayanlarda saçın tüm alanlarında açılma şeklinde kendini gösterirken, erkeklerde ise alından başlayıp, iki yanda belirginleşir ve başın üst kısmında belirginlik gösterir' diye konuşuyor.
Erkek tipi dökülme
Erkek tipi saç dökülmelerinde androgenlerin rolü bulunuyor. Bu tip dökülmelerin kalıtımsal alt yapısı bulunduğunu hatırlatan Dr. Gökhan Okan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Ergenlikte başlar ve yaşla birlikte artar. Bazı erkeklerde ileri yaşlarda başlayabilir. Olayın gelişiminde androgen fazlalığı ya da saç dökülme geninin mevcudiyeti rol oynar. Bayanlarda testesteron yüksekliğiyle birlikte ortaya çıkan Polikistik Over Sendromu gibi durumlarda hormonal sebeplerden dolayı dökülme gelişebilir. Androgen miktarı normal olsa bile saç dökülme geni mevcutsa, dökülme gelişebilir. Gen anne ya da babadan geçebilir."
Stresin dökülmedeki rolü
Saç dökülmesinde stresin büyük rolü olduğu konusunda yaygın bir kanaat bulunuyor. Bilimsel araştırmalar da bunu doğruluyor. Etki mekanizması bilinmemekle birlikte, kıl kökünü çeviren sinir hücrelerindeki kimyasal aktivite değişiminin, kıl köküne ters etki yaptığı kabul ediliyor. Dr. Gökhan Okan, "Dökülme, stres devam ettiği müddetçe sürer, stres azaldıktan sonraki birkaç ay daha devam edebilir" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Çok sayıda faktör telogen efflizm dediğimiz genel saç dökülmesine sebep olur. Telogen faza giren kıl köklerinde fazlalık olur. Telogen efflizmaya, besinsel eksiklikler (özellikle demir), sıkı diyet, hormonlar, yüksek ateşli hastalıklar, akut kan kaybı, kullanılan ilaçlar, tiroid hormonları ve kronik hastalıklar sebep olur. Şampuanlar, saça uygulanan kozmetikler saç köküne zarar vermektedir. Özellikle kuru saça sahip olan kişilerde kıl köklerindeki kimyasal bağlar kolaylıkla zarar görebilir. Bu faktörlerin saç dökülmesine sebep olduğu bilindiğinden bu sebeplerin araştırılması gerekir. Telogen Efflizm olan hastada etyolojik nedenler araştırılmalı, androgenik alopesi bulunan bayanlardaysa hormonal faktörlerin rolü olup olmadığı incelenmelidir."
Tedavi çeşitleri
Saç dökülmelerinde çok sayıda bitki ve yosun ekstrelerinden hazırlanan losyon ve şampuanlar kullanılıyor. Ancak bu ürünlerin bilimsel etkinliğini kanıtlayacak bulgular bulunmuyor. Dr. Gökhan Okan saç dökülmesinin yalnız bilimsel yöntemlerle tedavi edilebileceğini hatırlatarak bu yöntemlerle ilgili şu bilgiyi veriyor:
Minoksidil: Erkek ve bayanlarda, erkek tipi saç dökülmelerinde kullanılan bir ilaçtır. Bu ilacın yüzde 2′lik formu bayanlar, yüzde 5′lik formu ise erkekler için onaylanmıştır. Haricen uygulanır. Saçlı deride Minoksidil sülfite dönüşür, saçtaki damarlar genişler, böylece kılların daha iyi beslenme ve büyümesine sebep olur.
Properia: Aktif maddesi Finasterid olan bir ilaçtır. Etkisini kıl köklerinin büyümesinden sorumlu hormon olan testesteronun daha aktif hormona dönüşümünü sağlayan enzimin etkisini durdurarak gösterir. Dehidro testesteron kıl köklerinde büyümeyi durdurucu özelliğe sahiptir. 18-41 yaş arası erkeklerde kullanılır. Bayanlarda hamilelikte fetüs gelişimi üzerindeki olumsuz etkisinden dolayı kullanılmaz, menopoz dönemindeki kadınlarda etkisizdir.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.