Kışın vücut ve metabolizma kendini koruma altına almıştır ve daha yavaş çalışmaya başlar. Yeme ihtiyacı artar, özellikle çok fazla karbonhidratlı yiyecekler yeme ihtiyacı baş gösterir. Peki, kışın kilo almamak için ne yapmalı? İşte uzman tavsiyeleri…
Yaz boyu verdiği kiloları geri almak istemeyenleri ve formuna dikkat edenleri kış telaşı sardı. Kışın vücut ve metabolizma kendini koruma altına alıyor daha yavaş çalışıyor.
Terleme de çok az olduğundan metabolizma hızı minimumdur. Bu dönemde dikkat edilmezse kilo artışı kaçınılmaz hale gelir.
Bağışıklık sistemimiz, havalar soğuyunca grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi hastalıklara karşı kendini korumak için yağ yakımını engeller. Kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekir. Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yatar. Kış aylarında metabolizmanın yavaşlamasına ek olarak fiziksel aktivitenin azalması da kilo artışına neden olur. Hormonal değişimlere bağlı olarak sindirim sisteminde kabızlık gibi problemler oluşabilir.
Metabolizmayı hızlı çalıştırmak için
İyi bir kahvaltı ile güne başlamak, hem direncinizi korur hem de kilo kontrolüne yardımcı olur, hem de metabolizma hızınızın yavaşlamasını engeller.
Susamadan su için
Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Kışın su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz azalır, ancak su ihtiyacımızı yine de karşılamamız lazım. Susamasanız bile günde 2-2,5 (10-14 bardak) litre su tüketin.
Siyah çay ve kahve yerine bitki çayı, içinizi ısıtmak için daha iyi bir seçenek
Kışın favori içecekleri genellikle sıcak içeceklerdir. Ama kafein-tein içeriği yüksek olan çay-kahve tercih edilir. Oysa kuşburnu çayı C vitamini içerdiği için, rezene çayı gaz sorunlarına iyi geldiği için tercih edilebilir.
Greyfurt, lahana ve maydanoz kış hastalıklarından korur
Kış hastalıklarından korunmak için A ve C vitaminini yeterli almak gerekir. Portakal, mandalina, greyfurt, havuç, kivi, karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası, maydanoz, tere, ıspanak A ve C vitamininden zengindir. Gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğuması ile birlikte fiziksel aktiviteler azalır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini gösterir. Bu nedenle kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna/pirinç/erişte/un) tüketimine ağırlık verilmeli.
Yağı ve şekeri azaltın!
Kış yaklaştıkça, vücudumuz ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek adına harcadığı enerjiyi düşürür. Azalan fiziksel aktiviteye paralel olarak yağ ve şeker tüketimi de kısıtlanmalıdır.
Haftada 2-3 kez balık yiyin
Kış mevsiminde güneş yüzünü daha az gösterdiğinden, vücut D vitamini gereksinmesini karşılayamaz. Güneşli günlerde 20-25 dk güneş ışığından direkt olarak yararlanarak (hafif tempolu yürüyüşler olabilir) ve haftada 2-3 kez balık yiyerek kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Tatlı sizi ısıtmaz!
Uzun süreli açlıklardan kaçınılmalıdır. Enerji ihtiyacının karşılanması için fast food ya da yağdan, şekerden zengin gıdalara yönelmek doğru değildir. Soğuk günlerinde “tatlı yersem ısınırım” mantığından vazgeçilmeli, yeterli ve dengeli beslenerek vücudun ısı dengesinin korunması sağlanmalıdır.
Yaz boyu verdiği kiloları geri almak istemeyenleri ve formuna dikkat edenleri kış telaşı sardı. Kışın vücut ve metabolizma kendini koruma altına alıyor daha yavaş çalışıyor.
Terleme de çok az olduğundan metabolizma hızı minimumdur. Bu dönemde dikkat edilmezse kilo artışı kaçınılmaz hale gelir.
Bağışıklık sistemimiz, havalar soğuyunca grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi hastalıklara karşı kendini korumak için yağ yakımını engeller. Kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekir. Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yatar. Kış aylarında metabolizmanın yavaşlamasına ek olarak fiziksel aktivitenin azalması da kilo artışına neden olur. Hormonal değişimlere bağlı olarak sindirim sisteminde kabızlık gibi problemler oluşabilir.
Metabolizmayı hızlı çalıştırmak için
İyi bir kahvaltı ile güne başlamak, hem direncinizi korur hem de kilo kontrolüne yardımcı olur, hem de metabolizma hızınızın yavaşlamasını engeller.
Susamadan su için
Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Kışın su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz azalır, ancak su ihtiyacımızı yine de karşılamamız lazım. Susamasanız bile günde 2-2,5 (10-14 bardak) litre su tüketin.
Siyah çay ve kahve yerine bitki çayı, içinizi ısıtmak için daha iyi bir seçenek
Kışın favori içecekleri genellikle sıcak içeceklerdir. Ama kafein-tein içeriği yüksek olan çay-kahve tercih edilir. Oysa kuşburnu çayı C vitamini içerdiği için, rezene çayı gaz sorunlarına iyi geldiği için tercih edilebilir.
Greyfurt, lahana ve maydanoz kış hastalıklarından korur
Kış hastalıklarından korunmak için A ve C vitaminini yeterli almak gerekir. Portakal, mandalina, greyfurt, havuç, kivi, karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası, maydanoz, tere, ıspanak A ve C vitamininden zengindir. Gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğuması ile birlikte fiziksel aktiviteler azalır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini gösterir. Bu nedenle kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna/pirinç/erişte/un) tüketimine ağırlık verilmeli.
Yağı ve şekeri azaltın!
Kış yaklaştıkça, vücudumuz ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek adına harcadığı enerjiyi düşürür. Azalan fiziksel aktiviteye paralel olarak yağ ve şeker tüketimi de kısıtlanmalıdır.
Haftada 2-3 kez balık yiyin
Kış mevsiminde güneş yüzünü daha az gösterdiğinden, vücut D vitamini gereksinmesini karşılayamaz. Güneşli günlerde 20-25 dk güneş ışığından direkt olarak yararlanarak (hafif tempolu yürüyüşler olabilir) ve haftada 2-3 kez balık yiyerek kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Tatlı sizi ısıtmaz!
Uzun süreli açlıklardan kaçınılmalıdır. Enerji ihtiyacının karşılanması için fast food ya da yağdan, şekerden zengin gıdalara yönelmek doğru değildir. Soğuk günlerinde “tatlı yersem ısınırım” mantığından vazgeçilmeli, yeterli ve dengeli beslenerek vücudun ısı dengesinin korunması sağlanmalıdır.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.