Uzmanlar, balayı yapıldıktan sonra üçüncü, yedinci ve on beşinci yılların evlilikteki en riskli dönemler olduğunu belirtiyor… Bu tehlikeli dönemleri en az zararla atlatmak için uzman tavsiyelerine kulak vermeniz gerekiyor.
Uzmanlar, karı kocayı mutluluğa götüren yolun üzerinde, tam dört tehlikeli dönemeç noktası bulunduğunu belirterek, “Bunlardan birincisi, hemen balayının sonundadır. İkincisi, sallantı ve istikrarsızlıkla geçen üç yılın sonundadır. Üçüncüsü ise olaysız geçen yedi yılın bitiminde, sonuncusu da evliliğin oldukça ilerlemiş bir döneminde, on beşinci yılda karşınıza çıkar” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, 6 çiftten birinin, bu duraklardan herhangi birine takıldığına ve eşlerinden ayrıldığına dikkat çekiyor.
Rüyanın sonu
Uzmanlara göre, boşanmaların yüzde otuzu, birinci yıl sonunda meydana geliyor. Birinci yıl sırasında ve sonunda meydana gelen boşanmaları ‘rüyanın sonu’ diye nitelendiren uzmanlar, şunları kaydediyor: “Çünkü evlilikteki samimiyet, sözlülük ve nişanlılıkta görülmeyen büyük foyaları meydana vurur.
Gerek kadın, gerekse erkek, hayatına yabancı birinin artık her şeyiyle girmiş olduğunu fark eder. Bu durumdan genellikle kadınlar şikayetçi olur. Bir zamanlar kendisine sürekli çiçek alan, çeşitli hediyeler veren sevimli gencin yerini şimdi, sabahları evin tek banyosunu tekeline alan ve diş macunu tüplerini ortasından sıkmak gibi kötü huyları olan bir adam almıştır.
Boşanmayı geciktirenler
Boşanmaların yüzde yirmisinin üçüncü yıla rastladığını ifade eden uzmanlar, yolları bu dönemeçte ayrılanları, boşanmalarını geciktirmiş çiftlerin oluşturduğunu bildiriyor. “Esasında bunların, evliliklerinin birinci yılında ayrılmaları gerekirdi” diyen uzmanlar, “Bekleyeyim belki zamanla düzelir” düşüncesinin, genellikle bu gecikmeye sebep olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, üçüncü yılın sonunda, hâkim karşısına çıkmış eşlerin çoğunun, boşanma konusunda anlaştıklarını hatırlatıyor.
Gençler çekiyor…
Uzmanlara göre, bu kadar zaman doğru-dürüst geçindikten sonra 15. yılda birden beliren bu son tehlike, en korkulması gerekeni… Çünkü bu seferki sebep, sebeplerin en müthişi olan ihtirastır. Kendi yaşlarında veya kendilerinden daha yaşlı kadınlarla evlenmiş erkekler, işe gidip gelirken tanıdıkları herhangi bir genç kadına kapılıp her şeyi unutabilirler. Aynı tehlike, yaşlı erkeklerle evlenmiş kadınlar için de geçerlidir. Bu dördüncü dönemecin tehlikesini atlatan çiftler için evlilik hayatı artık başka bir tehlike göstermez. Tabii çok müstesna haller hariç…
Büyük hayal kırıklığı
Uzmanlar, yedinci yılın sonunda boşanma oranının yüzde 15 civarında olduğunu vurgulayarak, “Bu yedi yıl, büyük hayal kırıklıkları devresidir. Kadın eski, ufak tefek dertlerine gülebilmektedir. Çünkü şu anda karşılaştığı dertler onlardan çok büyük, gerçek dertlerdir.
Şimdi, kocasının ilk zamanlar diş macununu ortasından sıkması onu daha az ilgilendirmektedir. Kadınlar için yedinci yıl boşanmalarının genel sebebi sosyal ve ekonomik meselelerdir. Erkekler için de, yedinci yıl boşanmalarının sebepleri daha fazla bencilliktendir” diyor.
Kaynak: SağlıkveGüzellik
Uzmanlar, karı kocayı mutluluğa götüren yolun üzerinde, tam dört tehlikeli dönemeç noktası bulunduğunu belirterek, “Bunlardan birincisi, hemen balayının sonundadır. İkincisi, sallantı ve istikrarsızlıkla geçen üç yılın sonundadır. Üçüncüsü ise olaysız geçen yedi yılın bitiminde, sonuncusu da evliliğin oldukça ilerlemiş bir döneminde, on beşinci yılda karşınıza çıkar” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, 6 çiftten birinin, bu duraklardan herhangi birine takıldığına ve eşlerinden ayrıldığına dikkat çekiyor.
Rüyanın sonu
Uzmanlara göre, boşanmaların yüzde otuzu, birinci yıl sonunda meydana geliyor. Birinci yıl sırasında ve sonunda meydana gelen boşanmaları ‘rüyanın sonu’ diye nitelendiren uzmanlar, şunları kaydediyor: “Çünkü evlilikteki samimiyet, sözlülük ve nişanlılıkta görülmeyen büyük foyaları meydana vurur.
Gerek kadın, gerekse erkek, hayatına yabancı birinin artık her şeyiyle girmiş olduğunu fark eder. Bu durumdan genellikle kadınlar şikayetçi olur. Bir zamanlar kendisine sürekli çiçek alan, çeşitli hediyeler veren sevimli gencin yerini şimdi, sabahları evin tek banyosunu tekeline alan ve diş macunu tüplerini ortasından sıkmak gibi kötü huyları olan bir adam almıştır.
Boşanmayı geciktirenler
Boşanmaların yüzde yirmisinin üçüncü yıla rastladığını ifade eden uzmanlar, yolları bu dönemeçte ayrılanları, boşanmalarını geciktirmiş çiftlerin oluşturduğunu bildiriyor. “Esasında bunların, evliliklerinin birinci yılında ayrılmaları gerekirdi” diyen uzmanlar, “Bekleyeyim belki zamanla düzelir” düşüncesinin, genellikle bu gecikmeye sebep olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, üçüncü yılın sonunda, hâkim karşısına çıkmış eşlerin çoğunun, boşanma konusunda anlaştıklarını hatırlatıyor.
Gençler çekiyor…
Uzmanlara göre, bu kadar zaman doğru-dürüst geçindikten sonra 15. yılda birden beliren bu son tehlike, en korkulması gerekeni… Çünkü bu seferki sebep, sebeplerin en müthişi olan ihtirastır. Kendi yaşlarında veya kendilerinden daha yaşlı kadınlarla evlenmiş erkekler, işe gidip gelirken tanıdıkları herhangi bir genç kadına kapılıp her şeyi unutabilirler. Aynı tehlike, yaşlı erkeklerle evlenmiş kadınlar için de geçerlidir. Bu dördüncü dönemecin tehlikesini atlatan çiftler için evlilik hayatı artık başka bir tehlike göstermez. Tabii çok müstesna haller hariç…
Büyük hayal kırıklığı
Uzmanlar, yedinci yılın sonunda boşanma oranının yüzde 15 civarında olduğunu vurgulayarak, “Bu yedi yıl, büyük hayal kırıklıkları devresidir. Kadın eski, ufak tefek dertlerine gülebilmektedir. Çünkü şu anda karşılaştığı dertler onlardan çok büyük, gerçek dertlerdir.
Şimdi, kocasının ilk zamanlar diş macununu ortasından sıkması onu daha az ilgilendirmektedir. Kadınlar için yedinci yıl boşanmalarının genel sebebi sosyal ve ekonomik meselelerdir. Erkekler için de, yedinci yıl boşanmalarının sebepleri daha fazla bencilliktendir” diyor.
Kaynak: SağlıkveGüzellik
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.