Ayrılığı kim isterse istesin, ayrılığın şeklini aslında her iki taraf birden elbirliğiyle belirler. Peki, bu ayrılıklar önceden planlanır mı? İşte merak edilen cevaplar…
Uzmanlara göre ayrılıklar önceden planlanır ve bunu yapan her zaman tek taraftır. Diğer taraf sadece ayrılığa giden yolda ipuçlarını görmezden gelen saf sevgili rolünü üstlenir. Oysa bu yolu ve bu yolun sonunda vardığı yeri anlamak için sevgilinizin hareketlerini biraz daha dikkatli incelemeniz yeterlidir.
Oturup birkaç dakika düşündüğünüzde son günlerde ya da son haftalarda ilişkinizin artık o ilk zamanlardaki “Canım benim, bebeğim, hayatım!” döneminden çok uzaklara düştüğünü görebilirsiniz.
Onaylatır!
Bir erkek ayrılma kararı aldığında öncelikli olarak bunu en yakın erkek arkadaşına onaylatır. Bu onayı almadan asla böyle bir güç gösterisine kalkışmaz çünkü yapısı gereği sosyal ilişkilerde bir ayı kadar kabadır, pot kırar, kendini batırır.
Yanlış bir hamlenin onu tek başına kış uykusuna yatıracağını bilir. Eğer en yakın erkek arkadaşıyla daha sık, hatta daha da sık görüşmeye başladığını fark ettiyseniz, hazırlanın. Etrafınız sinsice kuşatılıyordur.
Özel günleri unutur
İlişkiyi bitirmeyi kafaya koymuş bir erkek için, özel günler, al cicim ve ver cicim aylarındaki kıymetini yitirmiştir artık. Özel günler gerçek anlamda psikolojik işkence seanslarına dönmüştür. İlk çıktığınız gün, ilk öpüştüğünüz gün, sevgililer günü, aşık manyaklar günü, doğum günü, ilk kavga ettiğiniz ve ilk barıştığınız gün gibi erkeklere sapıkça gelen ama bir müddet aşk büyüsüyle katlandıkları saplantılar sona ermiştir.
O hiçbir özel günü hatırlamadığı gibi, ona sitem ederek ya da bağırarak hatırlattığınızda, sizi boş gözlerle izleyecektir. Histeri krizi geçirir gibi ağlamaya başladığınızda ise size, “Yemek yaptın mı?” diye soracaktır. Dikkat edin çanlar artık sizin için daha yüksek çalıyor.
Değişiklikleri fark etmez
İşte bir iddia daha; saçınız uzunsa kısaltın, kısaysa uzattırın, sarıysa karartın, karaysa açtırın. Ne oldu?… Fark etmiyor değil mi? Hadi diyelim ki iş stresi falan, bir taneniz yorgun da hayatındaki değişiklikleri fark etmiyor.
O zaman gidin kendinize seksi iç çamaşırları alın ve o maç seyrederken, yanlışlıkla elinizdeki cipsi yere döküp toplamaya başlayın. Tabii bunu yaparken üzerinizde leğen kemiklerinizi açıkta bırakan son moda pantolonlardan biri olmalı ki gstringiniz bütün ihtişamıyla ortaya çıksın. Hâlâ ekranda maçı izliyorsa durumunuz için tek bir tespit yapılabilir; sizin kulüp küme düşmüş.
Uzmanlara göre ayrılıklar önceden planlanır ve bunu yapan her zaman tek taraftır. Diğer taraf sadece ayrılığa giden yolda ipuçlarını görmezden gelen saf sevgili rolünü üstlenir. Oysa bu yolu ve bu yolun sonunda vardığı yeri anlamak için sevgilinizin hareketlerini biraz daha dikkatli incelemeniz yeterlidir.
Oturup birkaç dakika düşündüğünüzde son günlerde ya da son haftalarda ilişkinizin artık o ilk zamanlardaki “Canım benim, bebeğim, hayatım!” döneminden çok uzaklara düştüğünü görebilirsiniz.
Onaylatır!
Bir erkek ayrılma kararı aldığında öncelikli olarak bunu en yakın erkek arkadaşına onaylatır. Bu onayı almadan asla böyle bir güç gösterisine kalkışmaz çünkü yapısı gereği sosyal ilişkilerde bir ayı kadar kabadır, pot kırar, kendini batırır.
Yanlış bir hamlenin onu tek başına kış uykusuna yatıracağını bilir. Eğer en yakın erkek arkadaşıyla daha sık, hatta daha da sık görüşmeye başladığını fark ettiyseniz, hazırlanın. Etrafınız sinsice kuşatılıyordur.
Özel günleri unutur
İlişkiyi bitirmeyi kafaya koymuş bir erkek için, özel günler, al cicim ve ver cicim aylarındaki kıymetini yitirmiştir artık. Özel günler gerçek anlamda psikolojik işkence seanslarına dönmüştür. İlk çıktığınız gün, ilk öpüştüğünüz gün, sevgililer günü, aşık manyaklar günü, doğum günü, ilk kavga ettiğiniz ve ilk barıştığınız gün gibi erkeklere sapıkça gelen ama bir müddet aşk büyüsüyle katlandıkları saplantılar sona ermiştir.
O hiçbir özel günü hatırlamadığı gibi, ona sitem ederek ya da bağırarak hatırlattığınızda, sizi boş gözlerle izleyecektir. Histeri krizi geçirir gibi ağlamaya başladığınızda ise size, “Yemek yaptın mı?” diye soracaktır. Dikkat edin çanlar artık sizin için daha yüksek çalıyor.
Değişiklikleri fark etmez
İşte bir iddia daha; saçınız uzunsa kısaltın, kısaysa uzattırın, sarıysa karartın, karaysa açtırın. Ne oldu?… Fark etmiyor değil mi? Hadi diyelim ki iş stresi falan, bir taneniz yorgun da hayatındaki değişiklikleri fark etmiyor.
O zaman gidin kendinize seksi iç çamaşırları alın ve o maç seyrederken, yanlışlıkla elinizdeki cipsi yere döküp toplamaya başlayın. Tabii bunu yaparken üzerinizde leğen kemiklerinizi açıkta bırakan son moda pantolonlardan biri olmalı ki gstringiniz bütün ihtişamıyla ortaya çıksın. Hâlâ ekranda maçı izliyorsa durumunuz için tek bir tespit yapılabilir; sizin kulüp küme düşmüş.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.