Teknoloji diğer bağımlılıklar gibi hayatımızda fazla yer aldığında kendimize ve ilişkilerimize oldukça fazla zarar veriyor.
Mektupların yerini e-mail'ler, günlüklerin yerini blog'lar, telefon beklemenin yerini anında mesajlaşmalar, alışveriş poşetlerinin yerini online sepetler, fotoğraf albümlerinin yerini bilgisayar klasörleri, kütüphanelerin yerini sanal kitapçılar aldı. Her geçen gün hız kapasitesini daha da artırarak bizleri daha da şaşırtıyor. Kimisi adapte olamıyor, kimisi kendini fazla kaptırıyor. Cep telefonundan internete girmeyi daha yeni hazmetmişken 3G, Facebook'tan ilkokul arkadaşlarımızın ne yaptığını öğrenmeye yeni başlamışken Twitter, msn'de görüntülü konuşmaya şaşırmışken Skype çıktı karşımıza. Ve biz bunları yazarken kim bilir her saniye ne çıkmakta…
Birçok şey girdi hayatımıza; pratiklik, hız, vakit kazanma, elde etme kolaylığı... Ama çok daha fazla şey yok oluyor yavaş yavaş; özlem, merak, hareket, yüz yüze iletişim gibi... Makinemizle fotoğraf çekip onların basılmasını veya yurtdışında okuyan sevgilimizin el yazısıyla gelen mektuplarını beklerkenki heyecan ortadan kalktı. Biriyle buluşacağımızda ev telefonundan ona verdiğimiz yer ve saat randevusuna sadık kalma saygısı yerini cep telefonumuzda şablon olarak bile bulunan "Ben biraz gecikeceğim" mesajlarına bıraktı. Herkes herkesin herşeyini bilir oldu sosyal paylaşım ağları yüzünden; özel alan, gizlilik diye birşey kalmadı.
Yurtdışında yapılan bir araştırma dünyada var olan 190 milyon internet kullanıcısının yaklaşık yüzde 10'unun bağımlılık yaşadığını ortaya çıkarmış. Amerikalı psikologlar teknoloji bağımlılığının uyuşturucu, alkol ve kumar bağımlılığı kadar insan ilişkilerine zarar verme gücüne sahip olduğunu belirtiyor.
Peki bu durum ne zaman tehlikeli oluyor, ne zaman bağımlılığa dönüşüyor ve hangi noktada sosyal ilişkilerimize zarar vermeye başlıyor? Burada dikkat etmemiz gereken konu, teknolojinin hayatımızda ne boyutta yer aldığı, ne kadar yer kapladığı. Teknolojiye ayırdığımız zaman sosyal aktivitelerimizi aşıyorsa - hatta onları yapmamıza engel olmaya başlamışsa - bağımlılığa dönüşüyor demektir. Artık ailenizle veya arkadaşlarınızla dışarıda bir şeyler yapmak veya yalnızlığın tadını çıkarıp kitap okumak yerine internette bir sayfadan bir sayfaya atlamak size daha çekici gelmeye başlamışsa durup düşünmelisiniz. Çevrenizdeki insanlarla yegane iletişim kaynağınız SMS, Facebook, E-mail veya Twitter gibi kaynaklarsa ve yavaş yavaş yüz yüze veya sesli iletişimden uzaklaştığınızı hissediyorsanız durum vahim demektir; teknoloji hayatınızda ciddi bir bağımlılığa dönüşüyor, insan ilişkileriniz bu durumdan ciddi boyutta zarar görecektir.
Teknolojinin onca nimetinden neden faydalanmayalım? Elbet teknolojinin 'bazı' faydalarından biz de yararlanacağız. Cep telefonunun kolaylıklarından veya internetin hızından... Ama teknolojiyi hayatımıza yerleştirirken dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta var; dozunu iyi ayarlamak. Aynı alkol bağımlılığında olduğu gibi sınırımızı bilmek; iki dubleden sonrası kendinizi kaptırmanıza yol açıyorsa en fazla iki duble teknolojiyle de yetinmesini bilmek...
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.