RİZE Üniversitesi (RÜ) Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Şaban Şimşek, yaşanmış fıkra gibi sağlık olaylarını, ‘Doktorum altın kafeste’ adlı kitapta derledi. Prof.Dr. Şimşek, doktorların yaşadığı sıra dışı olayları ve sıkıntıları mizahi bir bakış açısı ile gündeme taşımayı amaçladığını söyledi. Kitapta Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili gerçek muayene anıları da yer alıyor.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Klinik Şefi de olan Prof.Dr. Şimşek, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği’nde basın toplantısı düzenledi. Prof.Dr. Şimşek, ‘Doktorum altın kafeste’ adlı kitabının piyasaya çıktığını belirterek, amacının doktorların yaşadığı sıra dışı olayları ve sıkıntıları mizahi bir bakış açısı ile gündeme taşımak ve mesleğin yeniden aynı değere ulaşmasına katkı sağlamak olduğunu söyledi.
Geçmişte doktorluk mesleği için şarkılar yazıldığını ifade eden Prof.Dr. Şimşek, “Eskilerde, ‘Doktor civanım, seni seviyor canım’ gibi şarkılarla doktora olan ilgi anlatılırdı. Doktorluk altın bilezik gibiydi. Ancak son yıllarda aşağı doğru yuvarlanıp gidiyor. Doktorluk mesleğinde ciddi itibar kaybı oldu. Maddi ve manevi olarak doktorlar çok şey kaybetti” dedi.
Kitabın çıkış noktasının doktorların içinde bulunduğu sıkıntıları anlatmak olduğunu belirten Prof.Dr. Şimşek, “Doktorların sıkıntılarını mizah yoluyla anlatmaya çalıştık. Bu bölgenin tabiriyle işi biraz da deliliğe verdik. Hem gülelim, hem düşünelim dedik. Bu açıdan bakıldığında mesleğin korunması açısından bir sivil itaatsizlik olarak da bakılabilir. Bu şekilde başladığımız kitapta yaşadığımız mizahi olayları kaleme aldık. Aynı zamanda genç doktorlara mesleğin zorluklarını da öğretmeye çalışıyoruz. Doktorların ciddiyetini, mesleğin zorluklarını paylaşıyoruz” diye konuştu.
Kitapta yer alan bazı olaylar şöyle :
* Doğanın dengesi
Temel ormanda odun kesiyor, bu sırada bir grup çevreci ormanda dolaşmaya çıkmış. Temel’in odun kestiğini görünce saldırıp dövüyorlar. Ağzı burnu kan içinde kalan Temel doktora gitmek için yola çıkıyor.
Dursun Temel’in bu halini görüp soruyor.
- Temel ne oldi sağa..
- Ne bileyim Dursun. Ormanda odun keseyidum. Bir grup geldi, “Aha doğanın dengesini bozan bunlar” dediler, saldırdılar bana. Halbuki ben ne Doğan’ı tanirum, ne de yengesini.
* Fıtık ameliyatı için not
Hastanın biri fıtık ameliyatı olacak. Anestezi verip ameliyat masasına yatırıyorlar. Hastanın fıtık ameliyatının başlaması için üzerindeki eşyalar çıkartılınca ameliyat bölgesine yapıştırılan bir not dikkat çeker: “Fıtığım sağ taraftadır. Hayırlı başarılı ameliyatlar.”
* Rize’de ilk kalp ameliyatı için tavsiye
Ankara Başkent Öğretmen Evi Müdürü Servet Akarsu Rize’de ilk kez kalp ameliyatı yapacak Dr. Erol beyle sohbet ediyor.
Akarsu: Hocam siz şimdi gerçekten Rize’de kalp ameliyatı mı yapacaksınız?
Dr. Erol: Evet
Akarsu: İl defa mı yapacaksınız ?
Dr. Erol: Evet müdürüm
Akarsu: Hasta adamı mı ameliyat edeceksiniz?
Dr. Erol: Zaten başka türlü nasıl olabilir. Dalga mı geçiyorsunuz?
Akarsu: Yok yok. Yanlış anlamayın ama. Siz Rizeliyi tanımazsınız. Yani demek istiyorum ki, bir hata yaparsınız, Rize’de bir daha ameliyat yapamazsınız. Bırakın ameliyatı, oralarda duramazsınız. Vururlar adamı.
Dr. Erol: Yaa, Servet bey maşallah. Bayağı moral verdiniz. Ne yapalım? Rize’de kalp ameliyatı yapmayalım mı?
Akarsu: Yo, yo. Allah razı olsun hocam. Başlayın başlayın da. Size bir akıl vereyim. Önce sağlam bir adamı ameliyat, edin sonra sakatlara başlarsınız.
Dr. Erol: Sağlam adamı mı?
Akarsu: Eeee, o zaman daha garantili başlamış olursunuz. Sağlam adamın ölme ihtimali daha azdır.
* Göz muayenesinden basur teşhisi
Hastanın biri göz muayenesi için doktora gider
- Doktor: Anlat bakalım derdini
- Hasta: Biraz bulanık görüyorum
Muayene sonrası hastanın gözlerinde renksizliği ve göz bebeklerindeki küçülmeyi gören doktor sorar:
- Basurun var mı?
Hasta: Hem de bu sıra çok azmış doktor.
Teşhis sonrası hasta arkadaşına olayı anlatıyor: “Bu kadar iyi doktor görmedim. Gözüme bakıp kıçımdaki basuru anladı.
Bu arada kitapta bazı bakanlar ve Melih Gökçek ile ilgili ilginç muayene hikayeleri de yer aldı. Bazı örnekler şöyle:
* Ulaştırma Bakanı Yıldırım’a gözlük kırma kusuru teşhisi
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı muayene ediyoruz:
Ne şikayetiniz vardı efendim?
Sağ gözüm sulanıyor
Ona bakacağız ancak görme yönünden bir şikayetiniz var mı?
Bir yakın gözlüğüm var.
Peki memnun musunuz?
Yok ama çok çabuk kırılıyor.
Bu sırada birlikte geldiği Sağlık Bakanlığı Müsteşarı devreye giriyor:
“Sayın Bakanın sorunu kırma kusuru değil, gözlük kırma kusuru galiba.”
* Maliye Bakanı Şimşek’e 367 Kanadoğlu havası:
“Ben hastalarımda bir şeye çok önem veririm. Gözlük çerçevesinin mesleğe, makama etikete uygun olmasıdır. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le muayeneden sonra gözlük seçmeye gittik. Bakan Şimşek’in gözlük çerçevesi biraz okul çocuğu havasında idi, değiştirilmesi, ona Bakan havası verilmesi gerekiyordu. Gözlükçü bir gözlük verdi, ‘Bu olmadı’ dedim. İkinci bir gözlük verildi. ‘Sizi üzeceğim ama bu da olmadı’ dedim. Neden derseniz, bakın bu gözlük ‘367 Kanadoğlu’ havası veriyor. Fazla sert, aşırı otoriter, lüzumsuz derecede aristokrat ve de kutuplar kadar soğuk. Olur mu şimdi, yakışır mı Bakanımın şu sevimli yüzüne?” Bakan da, “Tamam hocam, bu sözlerin üstüne ne diyebiliriz?” dedi.
* Melih Gökçek’e yüzde 5 daha fazla oy aldıran gözlük !
Son yerel seçimler öncesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek muayeneye geldi. Gözlük numarasını değiştirdik, gözlük seçimi için gözlükçüye gittik. Gözlükte tutucu olan Başkan yıllardır kullandığının bir benzerini istiyordu. Oysa çerçevesi kendisine hiçte Büyükşehir Belediye Başkanı havası vermiyordu. Bir gözlük verdim. Başkan bana, ‘Diğerini alsak’ dedi. Ben de ona, ‘Bu size etkili bir görüntü verecek. Tabii oylarda en az yüzde 5 fazla” dedim. ‘Tamam’ dedi.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.